Post image
Bir Çocuk Niçin Evlendirilir?..

MEHMET FARAÇ

Siirt’te 12 yaşında evlendirilen, 14’ünde ise kurşunlanmış olarak bulunan Kader Erten’in dramı da gösteriyor ki; “çocuk gelin” rezaleti Türkiye’nin gündeminden ne yazık ki düşmüyor, düşürülemiyor…

Feodalitenin erkek egemen yapısı içinde en ağır ve en çok kanatan yaradır “çocuk gelin” rezaleti… Üstelik neşter vurulacağına adeta deşilerek ezeli bir acıya dönüştürülen bir yara!..

İlkokul sıralarından çekilen, sokaklardaki oyunlarına ambargo konulan, hiç olmadıkları ölçüde zorakice kadın gibi algılanan ve yüzük diye aslında ellerine ve “Kader”lerine kelepçe vurulan masumların dramıdır çocuk gelin öyküleri!..

Gidin Urfa’ya, Diyarbakır’a, Mardin’e ve diğer Doğu kentlerine… Kız çocuklarının en az yüzde 50’si ilköğretimden bile mahrum bırakılmıştır… Çocukları ya tarlalarda çapa yaparken ya pamuk toplarken görürsünüz ya da ev işleri ve bahçelerde birer köle gibi çalıştırılırken…

Bu konuda yapılan onlarca araştırma devletin ilgili birimlerinin elinde değil mi?.. Niçin önlem alınmıyor o halde?.. Niçin bu taciz, tecavüz ve işkenceye göz yumuluyor?..

Özellikle Urfa’da, kız çocuklarını eğitimden mahrum bırakan ve küçücük yaşta evliliğe zorlayan bu kara zincirin kırılması için bölgedeki yerel kurumların yaptığı çalışmalardan etkili sonuç alınamadığı bilinmiyor mu?..
Her şey biliniyor, dram sürüyor ve herkes ne yazık ki izlemekle yetiniyor…

AHLAKSIZLIĞA KINA YAKMAK!..

Peki, nedir bu “töre”ye sığdırılan ahlaksızlığın asıl gerekçesi?.. Kimdir asıl suçlular?.. Yalnızca aileler mi?.. Anne ve babalar mı?.. Feodal ağalık sistemi mi?.. Kız çocuklarının adeta infaz kararlarının çıkartıldığı “aile” ve “aşiret meclisleri” mi?..

Yok mu bölgedeki milletvekillerinin, valilerin, emniyet müdürlerinin, kaymakamların, belediye başkanlarının, muhtarların, okul müdürlerinin, imamların, şeyhlerin ve mollaların suçu?.. Yok mu bölgedeki Aile Bakanlığı örgütlerinin suçu?.. Yok mu bu çocuk gelin çemberinin etrafında seyirci gibi duran ve de nemalanan toplumun suçu?..

Ne yazık ki herkes suçlu… Çünkü küçücük kız çocuklarını gerdeğe sürükleyen mekanizma yalnızca yoksul ailelerle anne ve babalardan oluşmuyor… Devlet de suçlu… Bölgedeki gerici ve töreci anlayışa teslim olan, araziye uyan, bölgenin geleneksel yapısı içinde adeta eli kolu bağlanan bürokrasi de suçlu…

Minik ellere kına yakanlar da, küçük kızların düğünlerinde davul-zurna çalanlar da, halaylarda dizilenler de, adeta işkenceye dönüşen eğlencelerin en oynak türkülerine alkış çalanlar da!.. Evet, herkes suçlu!..

Bakmayın siz evlendirilen küçücük kızların acı sonlarına… Onlar belki evlenirken aynı zamanda baskıdan kurtulmuş ve canlarını da kurtarmış oluyorlar!.. Sakın ola, küçük yaşta evliliğe zorlanan ve buna karşı çıkan kızların töre cinayetlerine kurban gittiğini unutmayın…

Unutmayın ki, “töre” yalnızca küçük kızları ya da cinayetlere sevk edilen küçük erkek çocuklarını vuran bir yara değil… Geleneklerin ahlakı, ahlakın ise töreyi şekillendirdiği bir kumpasın içinde; gericiliğin yarattığı cehalet kuyusunda çırpınan, kangrenleşmiş ve neredeyse bulaşıcı hale gelmiş bir toplumsal yaradır töre…

BİR ÇOCUK NİÇİN EVLENDİRİLİR?..

Peki, okula gitmeleri, sokaklarda oyun oynamaları gereken küçük kız çocukları niçin evlendirilir?.. Nedir küçük kızlara gelinlik diye kefen giydiren kara anlayışın asıl gerekçesi?..

Bu sorunun ilk yanıtı için aklınıza yalnızca feodal yasaların kara kitabı olan “töre” gelmesin!.. Çünkü cehalet-yoksulluk girdabında ne yazık ki “töre” bile zıvanadan çıkartıldı… Artık her şey ekonomik, her şey para ve her şey feodal egemenlik rantının beklentileri!..

O halde çocuk gelin rezaletinin arkasında nasıl kaygılar var?.. Niçin çocuk yaştaki kızlara gelinlik giydirilir ve niçin kendilerinden büyük insanlarla gerdeğe sürüklenir?..

Kadına şiddet, feodalite, kan davaları ve töre vakaları ile ilgili 4 kitap yazmış bir gazeteci olarak bu sorulara tam 20 yıldır yanıt arıyorum ve çözüm önerileri sunuyorum…

“Töre Kıskacında Kadın”, “Söyleyin Anama Ağlamasın”, “Doğu Yakasında Yeni Bir Şey Yok” ve “Yağmur Bekleyen Kadınlar” adlı kitaplarımda ısrarla irdelediğim töre ve çocuk gelin rezaletinin sosyal, toplumsal ve ekonomik gerekçeleri de var… İşte birkaçı:

– Başlık parası uygulaması halen Doğu ve Güneydoğu’da devam ediyor… Ne yazık ki erkek çocuklara feodal güç olarak bakan aileler, kız çocuklarını ise bir gelir kapısı olarak görüyorlar…

– Küçük kız çocuklarına büyüklere oranla çok daha yüksek oranda başlık parası ödeniyor… 25 yaşındaki kızların bile neredeyse evde kalmış olarak görüldüğü bölgede, aileler “bir boğazı doyurmaktan kurtuluruz” diye kız çocuklarını apar topar evlendiriyor…

– Doğu’da halen kan davalarında kız çocukları bir barış unsuru olarak kullanılıyor. Kan davaları için yapılan barış anlaşmalarında küçük ve güzel kızlar karşı tarafa “diyet” diye veriliyor… Özellikle cinayet işleyen gençlerin kız kardeşleri, kurbanın yakınlarından biriyle evlendirilerek barış sağlanıyor…

– Arazi bölüşümü ve malvarlıklarının dağılmaması için de kızlar erken evlendiriliyor ve aileden uzaklaştırılıyor.

– Kızların çocuk yaşta evlendirilmesinin bir nedeni de “berdel” uygulaması… Ekonomik nedenlerle erkek çocuklarını evlendirmekte güçlük çeken yoksul aileler, kızlarını almak istedikleri ailelere kendi kızlarını adeta başlık parası gibi veriyorlar. Bölgede yaygın olan bu uygulama nedeniyle yoksul aileler başlık parası vermekten kurtuluyorlar.

– Aile planlamasının halen etkin biçimde uygulanamadığı bölgede, erkeklerin kendilerinden çok küçük kızlarla evlenmesinin bir nedeni de feodaliteye militan yetiştirme kaygısı!.. Erkekler daha fazla çocuk doğurabilir beklentisiyle küçük yaştaki kızları tercih ediyorlar…

(aydinlikgazete.com, 17 Ocak 2014)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN