Post image
Pasta Kesmek ve Dağıtmak Terör Propagandasıdır

 

Fikret İLKİZ 

Gösteri yürüyüşünde pasta kesmeyin, tabaklara koymayın, dağıtmayın; suçtur!

Pasta keserek, tabaklara koyup dağıtarak gösteri yürüyüşünde gerçekleştirdiğiniz bu tür eylemler “terör örgütünün lehine propaganda yapmak” suçu sayılabilir…

Gösteri yürüyüşüne katılırsanız, bu suçu işlemeyin ve dikkatli olun…

Fehime Ete hakkında bu eylemleri nedeniyle mahkûmiyet kararı verilmiştir.

Amacının ne olduğu derhal anlaşılmış ve olay yargıya intikal etmiştir.

Fehime Ete hakkındaki mahkumiyeti haksız görmüş ve AİHM’ne başvurmuştur.[i]

İfade özgürlüğü ve barışçıl toplanma özgürlüğü hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Başvurucu PKK liderinin doğum gününü kutlamak amacıyla Siirt’te düzenlenen bir gösteriye katılarak gösteri sırasında gerçekleştirdiği eylemleri nedeniyle terör örgütü lehine propaganda yapmak suçundan on ay hapis cezasına mahkûm edilmiş ve bu cezası ertelenmiştir.

Siirt Cumhuriyet Savcılığı PKK liderinin doğum gününü kutlamak için 4 Nisan 2006’da düzenlenen gösteri yürüyüşü sırasında Başvurucunun gerçekleştirdiği bu eylemleri terör örgütü lehine propaganda yapmak suçu saymış ve 2 Mayıs 2006’da hakkında ceza davası açmıştır.

Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi 15 Şubat 2008 tarihinde, başvurucuyu suçlu bulmuş ve on ay hapis cezasına mahkûm etmiştir. Ağır Ceza Mahkemesi; başvurucunun gösteriye katıldığını ve burada PKK liderinin doğum gününü kutlamak amacıyla hazırlanan pastayı keserek, tabaklarla dağıttığını tespit etmiştir.  Ağır Ceza Mahkemesi’ne göre PKK lehine propaganda gösterisine dönüşen bu gösteri sırasında gerçekleştirilen bu eylemlerin terör örgütü lehine propaganda suçu teşkil ettiği ve bu eylemlerin ifade özgürlüğünün kullanılması olarak görülemeyeceği kanaatine varmıştır.

Kısaca özetlersek; pasta kesmek, dağıtmak ve doğum günü kutlamasına katılmakla terör örgütü lehine propaganda yapmıştır.   Suç pasta kesmek ve dağıtmaktır.

Yargıtay, Ağır Ceza Mahkemesinin kararına karşı Başvurucunun temyiz başvurusunu reddetmiş ve 15 Kasım 2011 tarihli kararıyla mahkûmiyet kararını onamıştır.

6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında” Kanun, 5 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra 31 Aralık 2011 tarihine kadar basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olan ve para cezası ya da beş yılın altında bir hapis cezasını gerektiren suçlar için, üç yıl süreyle yargılamanın ertelenmesi kabul edilmiştir. Bunun üzerine Ağır Ceza Mahkemesi, başvuran hakkında verdiği cezanın infazının ertelenmesine karar vermiştir.

Böylece gösteriye katılan ve bu gösteride PKK liderinin doğum gününü kutlamak amacıyla hazırlanan pastayı keserek, tabaklara dağıtmak suretiyle terör örgütü propagandası yapan kişi hakkında verilen on aylık ceza ertelenmiştir.

Tekrarlayalım; Ağır Ceza Mahkemesi tarafından suç kabul edilen eylemler; bir gösteri sırasında PKK liderinin doğum gününü kutlamak için hazırlanan pastayı kesmek ve pastayı tabaklara koyarak dağıtmaktır.

Hak ihlali iddiasıyla bu mahkûmiyet kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önüne gelmiştir.

Başvuran AİHS’nin 10. Maddesinde yer alan ifade özgürlüğü hakkı ile 11. Maddede düzenlenen barışçıl toplanma özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasındadır.

AİHM’si kararında; “görüşlerin yalnızca sözlü veya yazılı olarak değil, aynı zamanda davranış yoluyla da ifade edilebileceği ve davranış ile sözlü ifadenin bir karışımını oluşturan eylemlerin Sözleşme’nin 10. maddesinin kapsadığı sanatsal ve siyasi bir ifade şekli olarak değerlendirildiği” kanaatinde olduğunu hatırlatmıştır.

AİHM’sine göre “Sözleşme’nin 10. maddesi tarafından sağlanan, kişisel görüşlerin korunması, Sözleşme’nin 11. maddesinde yer verildiği şekliyle, barışçıl toplanma özgürlüğünün amaçları arasında yer almaktadır.”

AİHM’si ileri sürülen olayların yalnızca ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını ve Sözleşme’nin 10. maddesi açısından incelenmesinin daha uygun olduğu kanısına varmıştır.

AİHM Hükümetin savunmasında usul yönünden ileri sürdüğü dört ayrı görüşü kabul edilemez bularak reddetmiştir.

Başvuran, 4 Nisan 2006 tarihli gösteri sırasında ifade özgürlüğü hakkını kullandığını, doğum günü pastası keserek dağıttığını ve bu eylem nedeniyle cezaya mahkûm edilmesinin ifade özgürlüğü hakkına haksız müdahale olduğunu ve ihlal teşkil ettiğini ileri sürmüştür.

Hükümet mahkûmiyet kararının başvuranın ifade özgürlüğü hakkını kullanmasına yönelik bir müdahale olmadığı kanaatini tekrarlamıştır. Hükümete göre bu türden bir müdahalenin Terörle Mücadele Kanunu’nda yer alan Terör Propagandası suçuna (Madde 7/2) uygun olduğunu ve ulusal güvenliğin ve toprak bütünlüğünün korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suçun önlenmesi yönünde meşru amaçlar izlediğini ileri sürmüştür.

Hükümet ayrıca, ifade özgürlüğü kapsamında olduğu kabul edilemeyen, PKK liderinin doğum gününü kutlamak için pasta kesme yönünde başvuranın gerçekleştirdiği eylemin niteliği dikkate alınarak, böyle bir müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli ve izlenen meşru amaçlarla orantılı olduğunu savunmuştur.

AİHM’si Başvuran hakkında başlatılan ceza yargılamasının ve bu yargılamanın sonunda ilgilinin mahkûm edilmesinin, ilgilinin ifade özgürlüğü hakkını kullanmasına yönelik bir müdahale olarak kabul etmiştir.

Bu müdahale, 3713 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 2. fıkrasının (terör propagandası) ulusal mahkemeler tarafından uygulanmasından kaynaklanmıştır. Mahkeme, daha önce, 2003 ila 2013 yılları arasında TMK Madde 7/2 hükmünün yazılı metninin ve ulusal mahkemelerin başvuranları mahkûm etmek için bu maddeyi yorumlama şeklini dikkate alarak; bu hükmün uygulanmasında hak ihlaline neden olunduğu hakkında ciddi şüphelerin ortaya çıktığını belirlemiş ve hatırlatmıştır.

Ayrıca AİHM’si müdahaleyle izlenen amaçların meşruluğu konusunda şüpheler duyması nedeniyle, bu müdahalenin ulusal güvenliğin ve toprak bütünlüğünün korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suçun önlenmesi yönünde meşru amaçlar izlediği varsayımından hareket etmiş ve incelemesini bu ilkelere dayalı olarak yapmıştır.

AİHM terör örgütü lehine propaganda yapmak suçundan başvuranın cezaya mahkûm edilmesinin gerekçesinin Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen eylemlerin, PKK liderinin doğum gününü kutlamak amacıyla hazırlanan bir pastayı kesmek ve bunu tabaklara dağıtmak şeklindeki eylemler olduğunu tespit etmiştir.

AİHM bu eylemlerin, bir bütün olarak değerlendirildiğinde; şiddet kullanımına, silahlı direnişe veya ayaklanmaya çağrı içerdiğinin veya suçun oluşmasında başlıca unsur olan nefret söylemine neden olduğunun düşünülemeyeceği kanaatine varmıştır.

Dolayısıyla AİHM’si mevcut davanın koşullarında, Hükümetin ihtilaf konusu tedbirin zorunlu bir sosyal ihtiyacı karşıladığını, hedeflenen meşru amaçlarla orantılı olduğunu ve demokratik bir toplumda gerekli olduğunu kanıtlayamadığı kanaatine varmış ve dolayısıyla, Sözleşme’nin 10. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiş ve tazminata hükmetmiştir.

Başvurucu Ete’nin ifade özgürlüğü hakkı ihlal edilmiştir.

Pasta kesmek ve dağıtmak şiddet kullanımına, silahlı direnişe, nefret söylemine veya ayaklanmaya çağrı içermeyen eylemlerdir. Terör örgütü lehine propaganda değildir.

Demokratik toplumlarda pasta keserek tabaklara koyup dağıtmanın suç olduğunu tespit eden mahkemelerin verdiği mahkûmiyet kararları ifade özgürlüğüne aykırıdır.

AİHM’si kararına göre; Hükümet ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğini kanıtlayamamıştır.  Hükümet, pasta kesme ve dağıtma eylemlerinin terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren, öven ve bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden terör propagandası olduğu için müdahale etmenin gerekli olduğunu kanıtlayamamıştır.

Demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin koruması, kamu düzenin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesini sağlamak amacıyla pasta kesmenin ve dağıtma eylemlerine müdahale etmenin meşru ve gerekli olduğunu kanıtlayamamıştır.

PKK liderinin doğum gününü kutlamak amacıyla pasta keserseniz….

Kestiğiniz pasta dilimlerini tabaklara koyarsanız, dağıtırsanız…

Gösteri yürüyüşüne katılır ve bu eylemleri gerçekleştirirseniz….

Suç olur, olabilir, oluyor, olmuş!

O zaman biz neye suç neye yargılama diyoruz?

17.04.2023

[i] Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, İkinci Bölüm, Ete / Türkiye davası (Başvuru no. 28154/20- Tarih 6 Eylül 2022). Türkçeye gayri resmi çeviri Adalet Bakanlığı tarafından yapılmış ve AİHM web sayfasında yayımlanmıştır (2022).

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN