Post image
15 yaşında kadın katili olmak!

Ülkemizde maalesef kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün katlanarak artıyor…

Güya kadınları katledilmekten kurtarmak için yeni yasalar çıkarılıyor ya da düzenlemeler yapılmaya çalışılıyor… Bir yandan ise kadın cinayeti davalarında 10 yıl vs. gibi komik cezalar veriliyor… Kadını öldürmeye karar vermiş kocalar ise hem öldürüyor hem de az ceza alabilmek için “ihanet ediyordu” gibi kılıflar uyduruyorlar ki, az ceza alsınlar… Saplantılı aşıklar ya da terk edilen aşıklar da genç kızların başka türlü başının belası… Artı sapık zihniyetli, beyni iki bacağının arasında versiyonuyla yetiştirilen adamlar…

Baştan söyleyelim cezalarla bu iş çözülür mü? Zor…

Kesinlikle ve kesinlikle zihniyetler, kafalar değişmeli… Cinsiyet eşitlikçi eğitim ve uygulamalar tepeden tırnağa yayılmalı… En başta da cinsiyet eşitlikçi hayata bakamayan bir takım adamlar profesörlükle onurlandırılmamalı…

Cinsiyet eşitlikçi, şiddetsiz söylemlere, bu tür söylemleri özünde hisseden eğitimci ve yöneticilere öylesine ihtiyacımız var ki… Keza “cezasızlığın” önüne geçecek, acımasızca, hunharca işlenen cinayetleri önleyici adalete öylesine ihtiyacımız var ki…

Hatırlayın daha bir hafta-10 gün önce Şırnak’ın Silopi ilçesinde beş çocuk annesi, 37 yaşındaki Sakine Kültür’ün işkence edildikten sonra bıçaklanıp, yakılmış cesedi çöp toplama alanında bulunmuştu…

Düşünsenize ne zalimane… Ne acımasızca…

Ne dersiniz katilleri “delil yetersizliği” gerekçesiyle beraat eder mi? Yoksa 3-5-10 seneyle başka insanların canını yakmak üzerek ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşmaya başlar mı?

Ki, art arda böyle mahkeme kararlarına tanık olmuyor muyuz?

Elazığ’da 6 aydır kayıp olduğu belirtilen Remziye Apaydın’ın cesedi de toprağın 1 buçuk metre altında bulunmuştu aynı dönemde…

Kadına yönelik şiddetin toplumsal anlamda “kanıksandığı”na dikkat çeken Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuk Komisyonu, 19 Mayıs tarihinde yaptığı açıklamada, 2022 yılının başından itibaren 137 günde toplam 139 kadının katledildiğini bildiriyor….

Bu tarihten sonraki süreçte de; biz diyelim 11 (Şu dört gündü sadece silahlı kadın cinayetlerinin sayısı, boğma ve şiddetle dahil değil) siz diyin 20 kadın cinayeti yaşandı… Yani siyasetçilerin “lafta” sahip çıktığı kadınlar art arda öldürülüyor… Yıl yarı olmadan kadın cinayetleri çoktan 150’yi geçti…

Ve adamlar, karılarını, sevgililerini o kadar çok seviyorlar ki, 3-5 yaşındaki çocuklarının gözünün önünde onları tavuk gibi kesip, silahlarla takır takır öldürüyorlar… Hatta artık işi çocuklarına bile devredenler var… Ne de olsa o yaşı küçük olduğu için daha az ceza alır, diye… Küçük yaşta çocuklarının katil olmasına neden olan bu adamların eminiz ki, çocuklarının psikolojisi hiç mi hiç umurunda değil…

İşte bakın Eskişehir’de 15 yaşındaki İ.A., babasının azmettirmesiyle komşularıyla birlikte evde ekmek yapan annesini pompalı tüfekle öldürdü, üç komşu kadını da yaraladı… Şimdi babasıyla birlikte hapisteler…

Ne büyük acı…

Artık birliktelik zindan oluyorsa, neden bir insan diğerinin hayatından çıkıp gitmeyi bilmez ki acaba?

Kayseri Melikgazi’de de 15 yaşındaki genç B.A., 16 yaşındaki eski kız arkadaşını konuşmak, barışmak için mezarlığı çağırıyor… Ve çıkan tartışma sonucu liseli iki eski sevgilinin buluşması kanlı bitiyor. Genç kızı boğazından bıçaklayıp ağır yaralayan B.A., bıçakla kendisini de öldürmeye çalışıyor…

Acı veren, üzen zorbalık…

15-16 yaşındaki çocuklar…

Evet, adı üstünde çocuklar… Tek dertleri okul olması gerekmez mi? Hem kendilerine, hem de sevdiklerini düşündüklerine zarar vermek de neyin nesi… Yaşanacak güzel idealler olması gerekmez mi?

Anneler, babalar, eğitimciler, devlet büyükleri çocuklarımızı iyi eğitmek şöyle dursun, galiba güzel hayaller kurmalarını, idealist gençler olmalarını bile ellerinden aldık…

İyi haftalar

Umut Vakfı

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN