Post image
20’nci yüzyılın krizi: Tiranlık

 

Kayahan UYGUR 

Timothy Snyder İkinci Dünya Savaşı üzerine uzmanlaşmış Amerikalı bir tarihçi. Bundan 8 yıl önce Trump’ın ilk kez ABD Başkanı seçildiği dönemde yazdığı “Tiranlık üzerine Yirminci Yüzyıldan 20 Ders” adlı kitap satış rekorları kırmıştı. Şimdi aynı kitap yeniden büyük ilgi topluyor ve kitapçı raflarını dolduruyor. İçinde bulunduğumuz koşullar ve karşı karşıya olduğumuz tehlikeler çerçevesinde Türk okurları da yakından ilgilendirecek bu “rehber” kitabı ele almak istedim.

NE YAPMALI… 20 İPUCU

Dünyanın geçen yüzyılda gördüğü dikta rejimlerini çok iyi tanıyan tarihçi, totalitarizm hakkındaki yakın bilgisinden yararlanarak, bu tür girişimlere teslim olunmaması için 20 ipucu paylaşıyor. Snyder kitabında özellikle “peşinen itaat etmemeyi”, “tek parti devletini reddetmeyi” ve “kurumları savunmayı” öneriyor.

The New York Times ve Amazon tarafından derlenen en çok satanlar listelerinde zirveye yerleşen kitap şu ana kadar ABD’de 1.4 milyondan fazla satmış. Kitapçılar, Trump’ın siyasal çizgisi belirginleştikçe okurlar arasında kitaba yönelik ilginin arttığını söylüyorlar. Bazı yörelerde alıcılar aynı kitaptan birkaç nüsha satın alıyorlar, belli ki kitap giderek “direnişin el kitabı” haline geliyor. Bu el kitabı yer yer ABD’nin iç sorunlarına yoğunlaşsa da dünyanın her yerinde geçerli olabilecek siyasal tehlikelere karşı mücadele kurallarını içeriyor. Snyder’in kitaptaki bazı görüşlerine tam olarak katılmasam da yaptığı önerilerde bize ülkemizi anımsatan o kadar çok uyarı var ki eseri bizim için de adeta bir kılavuz kitap sayılabilir:

 

PEŞİN İTAAT İNTİHAR DEMEKTİR

Yazarın kitabındaki 20 dersi teker teker ele alayım:

1.Peşinen itaat etmeyin. Otoriterlik, gücünün çoğunu kendisine istekle hizmet edenlerden alır. Böyle zamanlarda insanlar baskıcı bir hükümetin kendilerinden ne yapmalarını istediğini tahmin eder ve bunu kendi başlarına yapmaya başlarlar. İşte bu en kötüsüdür. Tüm faşist rejimlerde yaşanmıştır bu. Kendinizde böyle eğilimler varsa buna karşı dikkatli olun ve bu konuda başkalarını da uyarın.

2. Kurumlara önem verin ve onları koruyun. Hukuka, medyaya ya da bazı kusurları da olsa eski demokratik devletin üst mahkemeler, ordu gibi kurumlarına sahip çıkın. Genel olarak “kurumlar” hakkında değil, onlar adına hareket ederek başka amaçlar taşıyanlar hakkında konuşun. Kurumlar kendilerini korumazlar. Onları toplum korur. Başından itibaren savunulmazlarsa domino taşları gibi devrilirler.

3. Meslek etiğini hatırlayın. Avukat, doktor, gazeteci, bilirkişi, devlet memurluğu gibi meslekleri olanların görev bilincini her türlü fırtınaya karşı korumaları çok önemlidir. Eğer avukatlar işlerini yaparlarsa, hukukun üstünlüğünü yok etmek zorlaşacaktır, eğer hakimler işlerini yaparlarsa, göstermelik duruşmalar yapmak zorlaşacaktır. Doktorlar sahte rapor vermeyecektir. Meslek dernekleri direnecektir. Meslekler çok önemlidir.

4. Siyasi konuşmaları dinlerken kelimelere dikkat edin. “Terörizm” ve “aşırılık” terimlerinin sık sık tekrarlanarak kullanılması sizde alarm zillerini çaldırmalı. Neye göre “aşırı”. Nasıl bir terörist? Hükümetin keyfine göre mi? “Olağanüstü hal” ya da “Kanun değerinde karar” gibi uğursuz kavramlara dikkat edin. Hitler’in 1933’te başlattığı olağanüstü hâlin ancak 1945’te ortadan kalktığını unutmayın. Ve vatanseverlikle ilgili sözcüklerin hep iktidara doğru yontularak kullanılmasına karşı sesinizi yükseltin.

5. Akıl almaz şeyler olduğunda sakin kalın. Bir terör saldırısı gerçekleştiğinde, otoriter grupların bu tür eylemleri sadece güçlerini pekiştirmek için “Tanrı’nın bir nimeti” olarak gördüklerini veya bazen kendilerinin bunları hazırladıklarını unutmayın. Reichstag yangınını düşünün. Güç dengesinin sona ermesini, muhalefet partilerinin yasaklanmasını, yüz binlerce asker ve sivilin tasfiyesini sağlayan ani felaketler, Hitler’in el kitabından eski bir numaradır. Buna kanmayın.

6. Kullandığınız dile dikkat edin. Rejimin ve onun etkisiyle herkesin tekrarladığı ifadeleri kullanmaktan kaçının. Başkalarının söylediklerini aktarmak için bile olsa kendi konuşma tarzınızı oluşturun. İktidarın dilinin yaygınlaşmasının önüne geçin. İnternet’in sizi kitap okumayan, makale, köşe yazısı okumayan bir insan haline getirmesine izin vermeyin.

 

 

SİYASETTE GERÇEKLER VARDIR, ONLARA SAHİP ÇIKIN

7. Kalabalığın arasından sıyrılın. Herkesin söylediğini ya da yaptığını söz ve eylem olarak takip etmek kolaydır. Farklı bir şey söylemek veya yapmak daha az kolaydır. Ancak böyle bir sıkıntı ya da zorluk olmadan da özgürlük olmaz. Bir örnek oluşturduğunuz anda, statükonun büyüsü bozulur ve diğerleri de sizi takip eder.

8. Gerçeğin var olduğuna inanın. Siyasette çok şey yanlış olsa da “hepsi yalan, herkes yalancı” diyerek somut ve açık gerçekleri terk etmek özgürlüğü terk etmektir. Hiçbir şey doğru değilse, artık kimse iktidarı eleştiremez, çünkü bunu yapmak için hiçbir dayanağı yoktur. İşte iktidarın da istediği budur. Bu tür bir nihilizm otoriter rejimlerle mücadeleden kaçmaktan başka bir şey değildir.

9. Araştırın. En azından bildiğiniz ya da ilgilendiğiniz konularda kendiniz için araştıracak bir şeyler bulun. Daha uzun makaleleri okumak için daha fazla zaman harcayın. Medya kurumlarına abone olarak araştırmacı gazeteciliği destekleyin. Ekranda gördüklerinizin bazen sadece size zarar vermek için olduğunu anlayın.

TOPLUMA AÇILIN

10. “Topluma açılma” siyaseti uygulayın. İktidarlar, koltuğunuzda yumuşamanızı ve ekran karşısında duygularınızın sıradanlaşmasına izin vermenizi istiyor. Dışarı çıkın. Tanımadığınız insanların arasında, bilmediğiniz yerlerde bedeninizi hareket ettirin. Yeni arkadaşlar edinin ve onlarla görüşün, karşılıklı bilgi değişiminde bulunun.

11. Selamlaşmak ve havadan sudan konuşmak… bu sadece kibarlık değildir. Çevrenizle iletişim halinde olmanın, gereksiz sosyal bariyerleri yıkmanın ve kime güvenip kime güvenemeyeceğinizi anlamanın bir yoludur. Eğer bir muhbirlik kültürü dönemine giriyorsak, günlük yaşamınızın psikolojik manzarasını bilmek sizin için yararlı olacaktır.

12. Dünya için sorumluluk hissedin. Faşist rejimlerin simgelerini ve diğer nefret işaretlerini fark edin. Onlara alışmayın. Onları fırsat bulduğunuzda kendiniz kaldırın ve başkalarının da aynısını yapması için örnek olun.

ÖRTÜLÜ TEK PARTİ REJİMİNE HAYIR

13. Tek parti devletini reddedin. Devletin kontrolünü ele geçiren partilerin öncesinde diğer partilerden farkı olmadığını düşünün. Rakiplerini siyasi varlıklarından mahrum bırakmaya ne hakları olduğunu tartışmaya açın. Devleti ele geçirmek için bazı fırsatlardan yararlanmalarındaki ahlaksızlığı dile getirin. Ülkede hâlâ yapılabilen yerel ve ulusal seçimlere katılın ve tanıdıklarınızın katılmasını sağlayın.

14. Size uygun bağımsız bir hayır kurumu seçin ve otomatik ödeme ayarlayın. Böylece özgür iradenizi kullanarak sivil topluma destek sağlarsınız ve en azından başkalarının iyi bir şey yapmasına yardımcı olursunuz. Uygun gördüğünüz imza kampanyalarına da katılın.

15. Gizliliğinizi koruyun. Vicdansız yöneticiler hakkınızda bildiklerini size zarar vermek için kullanacaklardır. Bilgisayarınızı kötü amaçlı yazılımlardan temizleyin. E-posta göndermenin gökyüzüne dumanla yazı yazmak gibi olduğunu unutmayın. İnternet’in alternatif formlarını kullanmayı düşünün ya da daha basitçe, daha az kullanın. Kişiden kişiye iletişimi geliştirin. Yasal sorunları çözümsüz bırakmayın. Otoriter devletler şantajcılar gibidir, sizi zıpkınlamak için her türlü bahaneyi ararlar. Bahaneleri sınırlamaya çalışın

16. Başkalarından ve diğer ülkelerden öğrenin. Yurt dışındaki dostluklarınızı sürdürün veya orada yeni dostluklar kurun. Yaşadığımız zorluklar daha genel bir eğilimin yalnızca bir parçasıdır. Ve hiçbir ülke kendi başına bir çözüm bulamayacak, herkes birbirinin deneyiminden ders çıkaracaktır.

SİLAHLI GRUPLARA DİKKAT

17. Yarı askeri siyasal gruplara dikkat edin. İdealleri olduğunu iddia eden silahlı adamlar üniforma giymeye ve liderlerinin fotoğraflarıyla dolaşmaya başladıklarında demokrasinin sonu yaklaşmış demektir. Bu silahlı milisler, resmi polis ve ordu ile birbirine karışmaya başladığında, oyun bitmiştir.

18. Eğer kamu hizmetinde silah taşıyorsanız silah kullanmadan önce dikkatlice düşünün. Geçmişte yapılan bazı hataların polis memurlarının veya askerlerin bazen kural dışı şeyler yapmasına yol açtığını ve bunun onlara nelere mal olduğunu unutmayın. Hayır demeye hazır olun.

19. Olabildiğince cesur olun. Eğer hiçbirimiz özgürlük için ölmeye hazır değilsek, o zaman hepimiz özgürlük yokluğundan öleceğiz.

20. Vatansever olun. Ülkenizin gelecek nesiller için ne anlama gelebileceğine dair bir örnek oluşturun. Buna ihtiyaçları olacak. Milliyetçilikle vatanseverlik farklıdır. Milliyetçilik sizin en kötü yanlarınızı alır ve hayali bir dünyada sizi herkesten üstün göstermeye çalışır. Vatanseverlik ise gerçek bir dünyada sizin en iyi yanlarınızla ülkenize hizmet ederek onu diğerleri arasında saygın bir konuma getirmenizi sağlar.

 

 

 

MÜKEMMEL BİR YOL TARİFİ

İşte Yale Üniversitesinden tarihçi Snyder’in Amerikalılara Trump’la mücadele konusunda verdiği taktikler bunlar. Kuşkusuz evrensel değerdeki bu önerileri yerine getiren bir toplum demokrasiyi fazlasıyla hak etmiş demektir. Ama en azından bu yönde çaba sarf etmek durumun daha da kötüye gitmesini engelleyebilir.

Tiranlığa karşı 20 öneri sadece ABD için değil tüm dünya ülkeleri için yaşamsal önemde. Zaten günümüz dünyasında en azından Batı müttefiki ülkelerde kimi otoriter rejimler meşruiyetlerini Trump’tan almıyorlar mı? Elbette mesele sadece Trump değil, Snyder’in kitabı her coğrafyada, her dönemde, her çeşit otoriter rejim tehlikesine karşı net bir duruş öneriyor.

(Odatv.com,06,10,2025)

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN