Post image
23 Nisan’da Türkiye’nin çocuk gerçeği

en-guzel-23-nisan-resimleriBir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı daha “coşkuyla” kutlamak istiyoruz, ama kutlayamıyoruz!..

Mustafa Kemal Atatürk, 94 yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve halkın yönetime tam anlamıyla hakim olduğu 23 Nisan gününü 9 yıl sonra, 23 Nisan 1929’da geleceğimizin teminatı olarak gördüğü çocuklara armağan etmişti. Hayalleri muhakkak ki farklıydı. Ancak gelinen noktada Türkiye’nin çocuk karnesi kırıklarla dolu…

Son nüfus sayımına göre, Türkiye’nin nüfusu 76 milyon 667 bin 864 (TÜİK-2013). CIA’e göre ise 2013 itibariyle 81 milyon…

Yine TÜİK rakamlarına göre, nüfusun yüzde 24.6’sı 0-14 yaş grubunda. Yani 18 milyon 849 bin 814 kişi 0-14 yaş arasında. Türkiye’de 0-18 yaş arasında yani yaklaşık 23 milyon çocuk yaşıyor ve bu oran nüfusumuzun yüzde 30’una karşılık gelmekte…

Çocuklarımız mutlu mu?

23nisan1Elbette az sayıda da olsa mutlu olan çocuklarımız var… Ama araştırmalar, her gün medyada karşılaştığımız haberler de ortaya koyuyor ki, “Türkiye’nin çocuk haritası” her geçen gün kötüleşiyor. Devlet olarak da, aileler olarak da (istisnalar hariç) çocuklarımıza sahip çıkamıyoruz, çıkmıyoruz, onları koruyup kollamıyoruz, onlara iyi bir gelecek hazırlayamıyoruz ya da hazırlamıyoruz.

Medyada son dönemde yayınlanan haberler de bunların kanıtı; kaçırılan, tecavüz edilen, ölen, yaralanan, okutulmayan, çocuk gelin yapılan, çalıştırılan, dilendirilen, sevgiden yoksun bırakılan çocuklar, gençler…

Çocuk Vakfı’nın yaptığı araştırmaya göre, çocuk sorunlarında en büyük etken yoksulluk.

Her “dört çocuktan biri yoksul” ve bu çocukların büyük çoğunluğu büyük şehirler ile köylerde.

Çocuk suçlarında her geçen gün artış yaşanıyor. Sigara, uyuşturucu kullanma yaşı ilkokul seviyesine düştü. Emniyet birimleri de zaman zaman yaptıkları açıklamalarla bunu ortaya koyuyorlar. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in de belirttiği gibi 2002 yılı ile 2010 yılı arasında 18 yaşından küçük çocuklar hakkında açılan dava sayısında iki kat artış dikkat çekici.

İçişleri Bakanlığı orandaki artış nedeniyle çocuk suçları konusundaki resmi rakamları açıklamaktan özenle kaçınırken TÜİK’in hazırladığı Güvenlik Birimlerine Gelen veya Getirilen Çocuklar raporuna göre, 2010 yılında güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı 204 bin 040’iken 2012 yılında yüzde 20.11 artarak 245 bin 080’e ulaşmış. Çocuk suçları konusunda tek seçenek ise hala ceza…

Çocuk ihmali ve istismarı yaygınlaştı. Çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında büyük artış bulunuyor. Çocuk pornografisi konusunda da Türkiye en riskli ülkelerden birisi.

Çocuklara yönelik hak ihlalleri yaygınlaştı.

Çocuk Koruma Kanunu’nun çocuk adalet sisteminin gerçekleştirilmesi için yeterli olmadığı tartışılıyor.

1397633295187 Bebek ve 5 yaş altı ölümler hala yüksek… Avrupa Birliği İstatistik Kurumu’nun (EUROSTAT) verilerine göre, 2011 yılında AB bebek ölüm hızı ortalaması, binde 3.9 gerçekleşti. TÜİK verilerine göre ise Türkiye’de aynı yıl bebek ölüm hızı 11.7… Yani bu alanda Türkiye birinci… Yine TÜİK rakamlarına göre, 2012’de Türkiye’de 14 bin 845 bebek henüz 1 yaşını doldurmadan hayatını kaybetti. Resmi rakamlar olmadığı için 5 yaş altı ölen çocuk sayısını ise maalesef bilemiyoruz.

Anne Çocuk Sağlığı Acil Eylem Programı etkin biçimde uygulanamadı.

Nitelikli eğitim başarılamadığı gibi 4+4+4 uygulamasıyla pek çok çocuğun 4 yıldan sonra okumamasının önü açıldı. Okul başarısı ve hayat başarısı arasında denge kurulamadı. Türkiye, eğitimde yaş ve cinsiyet ayrımcılığını aşamadı ve durum eğitimin bütün aşamalarında kızların aleyhine… Sınıf kontenjanı ortalamaları hala çok yüksek, eğitimde dinselleştirme yaygınlaştırıldı. Eğitimciler, özellikle kırsal bölgelerde kız çocuklarının okuldan alınıp, çocuk gelin yapılmasının yaygınlaştığını belirtiyorlar. Ayrıca politik ve ideolojik müdahalenin en yoğun yaşandığı yerlerden biri olan Türk eğitim sistemi felsefe öğretiminden uzaklaştı. İlk ve orta öğretimde sanat ve kültür eğitimi çok alt düzeyde. Okullarda şiddet yaygınlaşmaya başladı.

Türkiye üstün yetenekli çocuklarını eğitemeyen ülke konumunda. Milli Eğitim Bakanlığı’nın üstün yetenekli çocuk eğitiminin okulöncesi, ilk ve ortaöğretim süreçlerini kapsayacak eğitim-öğretim modeli bulunmuyor.

Korunmaya muhtaç çocuk sayısı hızla artıyor. Türkiye korunmaya muhtaç ve kimsesiz çocuklarla ilgili sosyal güvenlik sistemini kurup, işletemiyor. Koruyucu aile modeli ve evlat edinme uygulaması yaygınlaştırılamadı. Yetiştirme yurtları sağlıklı bir şekilde yönetilemiyor. Yurtlarda kalan çocuklara yönelik cinsel taciz ve tecavüz haberleri medyada sık sık yer alıyor. Korunmaya muhtaç çocuklar için koruyucu, önleyici ve destekleyici projeler geliştirilemedi.

090620131631032413354_2– Her beş çocuktan biri çalışıyor. Çalışan çocukların yüzde 76.9’u tarım kesiminde. Sokakta çalışan çocukların sayısında da, her geçen gün artış görülüyor. Sokaktaki çocuklar için koruyucu, tedavi ve rehabilite edici projeler yaygınlaştırılamadı.

Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre, dünyada 250 milyon çocuk işçi bulunuyor. Türkiye’de ise resmi rakamlar her zamanki gibi çelişkili…

Ekonominin iyiye gittiği söylene dursun emeklisinden, çocuğuna insanlar sürünmemek için çalışmak zorunda. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun soru önergesini yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, TÜİK’in 2012 anketine göre “6-14 yaş grubunda 292 bin çocuğun çalıştığını” açıkladı. Ki, bu rakama sokakta çalışan çocuklar dahil değil. Çalışma Bakanı, MHP Mersin Milletvekili Ali Öz’ün soru önergesine verdiği yanıtta da, 1 milyon 132 bin 422 kişinin emekli olduktan sonra çalışmaya devam ettiğini bildirdi. TÜİK Zonguldak Bölge Müdürlüğü’nün 20 Şubat 2014’te yayımladığı çalışan çocuk sayısıyla ilgili istatistiklere göre de, 2012 yılında 6-17 yaş arasındaki 15 milyon 747 bin çocuktan 893 bini çalışıyor.

TÜİK araştırmalarına göre 2008-2011 yılları arasında kaybolan çocuk sayısı 27 binden fazla. 2012’de günde ortalama 24 çocuk kaybolurken emniyetin verilerine göre bu oran günlük yüzde 33’e çıkmış bulunuyor.

Gündem Çocuk Derneği 19 Nisan 2014 Cumartesi günü “Yaşam Hakkı Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, 2013 yılında en az 633 çocuk “önlenebilir sebeplerden” yaşamını kaybetti;

6 yaşındaki Efe Boz gibi sağlık, bakım, eğitim gibi kamu hizmeti alırken en az 21 çocuk;

13 yaşındaki Uğur Kaymaz gibi yargısız infaz sebebiyle en az 4 çocuk,

14 yaşındaki Ceylan Önkol gibi kara mayınları ve askeri mühimmat sebebiyle en az 5 çocuk,

15 yaşındaki Berkin Elvan gibi toplumsal olaylar sırasında en az 3 çocuk,

9 yaşındaki Mert Aydın gibi şiddet sebebiyle en az 41 çocuk,

13 yaşındaki Ahmet Yıldız gibi iş cinayetleri sebebiyle en az 89 çocuk,

3,5 yaşındaki Pamir gibi kentsel ve kırsal alanda en az 101 çocuk yaşamını kaybetti.

İşte bir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklarımız açısından ülkemizin içinde bulunduğu hiç de iç açıcı olmayan durum böyle… Umarız gelecek yıl bir mucize olur da bu tablo değişir…

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN