Post image
Akran kavgası cinayetle bitti!

CNN

 

Evet gün geçmiyor ki, bir akran kavgası haberiyle karşılaşmayalım…

Hemen her gün medyada bu haberler;

“Çocuktan oyun cinayeti”, “17 yaşındaki genç katil olurken, 19 yaşındaki toprağa verildi”, “Biri mezara, biri hapse girdi” vs…

Özellikle küçük çocuklar acımasızdır, pervasızdır… Okullarda bu acımasızlığa çok şahit oluruz… Kah çeteleşmelere…

Birbirlerine çok acı çektirebilirler ki, hemen hepimiz kendimiz çocukken ya da çocuklarımızın okul yaşamı sırasında tanık olmuşuzdur bu olaylara…

Ancak akran zorbalığı son günlerde iyice arttı ve dozu cinayetlere kadar vardı…

En son Kayseri Melikgazi’de sekizinci sınıf öğrencileri arasında yaşanan olay da cinayetle sonuçlanmıştı…

Biri 12, diğeri 13 yaşındaydı…

Bir inşaatın çatısındaki bağırışları duyan mahalleli ihbarda bulunmuştu… Ama polis ve sağlık ekipleri olay yerine geldiklerinde 12 yayındaki Samet Durmaz’ın bıçaklandığını ve hayatını kaybettiğini belirledi…

Olay yerinden kaçan 13 yaşındaki T.Ş. ise evine gitmişti. Ailesinin ihbarı üzerine yakalanarak, tutuklandı… Cinayetin bir bilgisayar oyunu yüzünden işlendiği iddia ediliyordu…

Gazetelerde yayımlanan fotoğraflara bakınca zanlı çocuk inanılmaz sakin görünüyordu…

Gerçekten öylemiydi acaba?

O gözaltına alındıktan sonra ortaya çıktı ki; ortaokul arkadaşının öldürülmesi olayı bir “kelebek” bıçak tartışmasından kaynaklanmıştı… Bazı gazetelere göre, 13 yaşındaki T.Ş. okula kelebek bıçak götürmüş, bunu gören 12 yaşındaki çocuk da bıçağı istemiş ve vermezsen diye tehdit etmiş… Güya ikinci kez bıçağı istemesi üzerine de, bir inşaata sakladığını söyleyip, Samet’i yanlarında okul arkadaşları Ş.K. olduğu halde o inşaata götürmüş ve orada olay yaşanmıştı… Bazılarına göre ise bir bilgisayar oyunu sonucuydu cinayet. Olayı bilgisayar oyunu nedeniyle yaptığını ifadesinde söyleyen çocuk, “Oyunda bir arkadaşımı öldürmem gerekiyordu” demişti…

Gerçekten üzücü bir “akran zorbalığı”, “akran cinayeti” vakası…

Annelerin-babaların artan akran zorbalıkları konusunda çok, ama çok dikkat etmesi, çocuklarına sahip çıkması, onlarla doğru iletişimi kurabilmeleri gerekiyor… Yani sadece zorbalıkla karşılaşan değil, zorbalık yapan çocukların da yardıma ihtiyacı var, psikologlara göre…

Maalesef çocuklarımız tüm dünyayı saran bir şiddet ortamında büyüyor ve de şiddet oyunlarının tehdidiyle karşı karşıyalar… Bilgisayarın başına geçtiklerinde, telefonları eline aldıklarında oynadıkları hemen hemen pek çok oyun şiddet dolu, hem de silahlı…

Evet anne-babalar, çocuk yetiştirmek dünyanın çok zor, hem de çok zor işi… Ama çocuklarınızla sabırla iletişim kurmanız, onları korumanızın, onların akran zorbalığının pençesine düşmesini önlemenizin günümüzdeki en önemli yolu…

Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, “Oyunda şiddet suç sayılmalı” diyor…

Topuzoğlu, çocukluk ve ergenlik çağlarında herhangi bir aile ya da arkadaş desteği olmayan bu çocuklarca internet oyunlarının sığınak olarak görüldüğünü ve oradaki hayatın bir süre sonra normalleştiğine dikkat çekiyor.

Bilgisayar oyunlarını ve internet ortamını denetleyen bur kurum olmadığını belirten Topuzoğlu, “Bir başıboşluk var. Özellikle yurtdışı kaynaklı oyunlarla ilgili bir başıboşluk var. Bunlar tamamen normal görüldüğü için, normal görülmesi sağlandığı için herhangi bir önlem alınmadığını biliyoruz. Bir çocuk düşünün, haliyle kendisi orada bir dünya kuruyor ve orada yaralama, öldürme, bombalama gibi faaliyetleri normal görüyor. Artık bu hayat normalleşmeye başlıyor ve orada gördüğünü gerçek hayatta da yapabilir hale geliyor” diyor…

Bilişim uzmanı Hakan Topuzoğlu, sonuç olarak sanal dünyada birçok boşluk olduğunu vurgulayarak bunları denetleyecek bir kurum olması gerektiğini söylüyor:

“Oysa internet bir dijital girişimcilik aracı olarak kullanılabilir. Çocuk orada kendisini geliştirebilir. Oyun oynayan yerine oyun yazan bir genç haline gelebilir. Tabii öncelikle bizim bu konuda bilinçlendirmemiz gerekiyor. Dijital okur-yazarlık konusunda eğitimler verilmesi, Ar-Ge merkezlerinin daha fazla artırılması ya da bina olarak yapılmış olup da aktif hizmet vermeyen kurumlar varsa bunların işlevsel hale getirilmesi çok önemli.”

Kısacası çocukları önce bilinçlendirmek gerekiyor. Sonra mı?

Sonra da diyor Topuzoğlu, “Dünyada suç sayılan şeyler oyunlarda da suç sayılmalı. Yasal düzenlemeler yapılmalı, çocukları olumsuz etkileyen bu şeyler yasaklanmalı. Zararlı etkileyen bu şeylerin hiçbir şekilde indirilmemesi gerçekten önemli…”

Evet çocuklarımızın akran zorbalığına uğramasının ya da başkasına zorba davranmasının, akran zorbalığı sonucu yaralanmasının, ölmesinin ya da yaralayıp, öldürülmesinin önüne geçmemiz lazım… Gördüğünüz gibi akran zorbalığının önüne geçmede de iş öncelikle tüm anne-babaların çocuklarıyla doğru iletişim kurmalarından, onlara sahip çıkmalarından geçiyor…

Ailede iyi yetişmiş çocukları sonra, okullarda eğitimcilerin yoğurması ve de öğretim-eğitimin ve tüm ilgili birimlerin başındaki yetkililerin de gelişen iletişim dünyasına paralel olarak artan tehditlerden korumak için gerekli tedbirleri almalarından geçiyor…

İyi haftalar

Umut Vakfı

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN