Post image
‘’Dramatik işlerin içinde olmak istedim, yanlışlıkla influencer oldum ‘’

 

Geçen yıl Brendan Fraser’ a sinamada En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandıran Balina, 12 ve 16 Kasım günlerinde Zorlu PSM’ de. Enis Arıkan, 300 kilo ve evinden çıkamayan Charlie rolünde saç protezini çıkarıyor; 270 kiloluk yapma bir beden giyiyor.

Binnaz SAKTANBER

Bazı insanlar şerbetli doğuyor. Onları görünce içiniz yumuşuyor. İstiyorsunuz  ki başına bir şey gelmesin, kimseler ona zarar vermesin. Enis Arıkan da öyle biri. Belki de bu sayede iki kariyeri birden yönetebiliyor. Hem sosyal medyada, reklamlarda gördüğünüz gamsız, komik, influencer Enis Arıkan; hemde sadece büyüyen, en zorlu rollerin altında ustalıkla kalkan aktör Enis Arıkan olabilir. Üstelik  bunu  ‘’Yapamazsın, kendini rezil edeceksin’’ diyenlere inat beceriyor.

 Arıkan, bu hafta aktör kimliğiyle karşımızda. Samuel D. Hunter’ ın Balina oyununda 300 kilo ve hayatının son günlerini yaşayan Charlie’ yi canlandırıyor. Bu rolü oynamak için saç protezini çıkarıyor ve 270 kiloluk yapma bir beden giyiyor.

‘’MESLEĞİME DÖNMÜŞ GİBİYİM’’

Balina’nın provalarının ortasındayız. Çok zor bir metin. Nasıl hissediyorsunuz?

Şu an senle konuşurken saniyesinde ağlayabilirim. Terapiye gidiyorum, terapiden çıkıyorum provaya gidiyorum, o biraz iyi geliyor. Bir yandan kendimi de korumam gerekli. Ama bu halde olmayı çok sevdim. Durmadan eğlenen hali bırakmak, prova yapmak iyi geldi, Sanki mesleğime sahnedeydim ama Alice çok eğlenceli bir işte düşüşe geçmek iyi geldi.

Nasıl dahil oldunuz oyuna?

Craft Tiyatro film çıkmadan önce metni alıyor ve ‘’Bu rolü Enis’ e oynatıyoruz’’ diye kenara koyuyor. Tam film çıkarken teklif ettiler. Film izledikten sonra korkularım depreşti. Düşünsene adam Oscar almış, üzerine ben oynuyorum… Sonra dedim ki ‘’ Biz daha güzelini yaparız, hadi girişelim. ‘’ Bir de (yönetmen) İbrahim Çiçek ile çalışmayı çok istiyordum.

Oyun 300 kilo ve evinden çıkamayan, topluma dahil olamayan Charlie’ nin hikayesini anlatıyor. Şişman bedenleri ne ekranda ne tiyatroda görebiliyoruz. Sizce neden ?

Konservatuvarda da öyledir ne yazık ki. Biz konservatuara girdiğimizde hocalar üçüncü seçmelere taytla gelmemizi isterdi ve vücudumuza bakarlardı. Bacaklarımız düzgün mü diye. Tiyatroda doğru prpporsiyon olması önemliydi. Bu yavaş yavaş kırıldı. Sonradan kilolu insanlar da alınmaya, önyargılar yıkılmaya başladı. Böyle işler yazılmıyor, onun da etkisi var.

Nasıl bir dönüşüm yaşıyorsunuz Charlie için?

Ben rolü kel oynuyorum, saç protezimi çıkartarak. 270 kiloluk bir beden yaptılar bana. İlk giydiğimde endişe krizi geçirdim. İçinde nefes almak, barınmak çok zor. Ağlamaktan duramıyorum, cinnet geçiriyorum. Bir buçuk saat sahneden hiç kalkmıyorum. Bana özel tekerlekli sandalye, özel koltuklar yapıldı. Şimdi alıştım. Adamın ölmeden önceki son beş gününü canlandırdığım için o nefessiz kalma hali de bana çok iyi oyun verdi. Dün iki buçuk saat giyindim ve en ağır sahnemi oynayabildim. Çok büyük bir dönüşüm oldu benim için.

Kendi bedeninizle ilgili endişelerinizi tetikledi mi?

Ben bedenimle ilgili çok problemli bir tipim. Kilo aldım diye denize girmem. Bunu biraz tetikledi. Güzellik takıntılı bir çocuktum. Hep iyi görünmeye çalışırdım. Onu başaramayınca problem oldu hayatımda. Bir yandan yemeyi çok sevip, bir yandan güzellik takıntım olunca o durumu yönetemedim. Sonra bunu dile getirerek bir şeyleri aşmaya çalıştım aslında.

Bu konularda çok dürüstsünüz. Liposuction yaptırdığınızıi detoks kamplarına gittiğinizi   gizlemiyorsunuz.

Liposuction’ la göbeğimi aldırırsam her şey çözülür sandım. Ama bunlar okadar yalan şeyler ki. Oradan kilo almıyorsun, başka yerden almaya başlıyorsun. AmA bunu deneyerek öğrenmek gerek. O yüzden her şeyi yaptırıyorum. Gene yaptırırım. Yüzümü de değiştirebilirim. Gargamel gibi geziyordum, burnuma dolgu yaptırdım 40’ıma geldim. 50’mde bambaşka bir yüzle çıkarım belki  ( gülüyor )

Sektörde farklı bedende insanlar dışlanıyor mu?

Çok var… Biraz kilolu bir asistanımız var19 yaşında; ‘’ Öğretmenimiz bize bu halde oyunculuk yapamayacağımızı söyledi’’ dedi. ‘’ öyle bir şey yok! Sakın inanmayın, bunlar çok eski kafalar’’ dedim. Aynı olursak hiçbir anlamı yok. Garip bir şekilde yanlış yönetiliyoruz. Ben herkesin her rolü oynayacağına da hiç inanmam. Bunlar çok büyük laflar. Herkes her şeyi oynayamaz kardeşim, oynadığını zanneder. O yüzden bırak o çeşitler de olsun.

Charlie bir yandan da bir baba, hem de berbat bir baba. Sen de babanı erken yaşta kaybettin. Ne hissettirdi bir babayı oynamak?

Bu oyunda kimsenin babası yok. Bütün oyuncular, hepimiz babamızı kaybetmişiz. Helin ( Kandemir ) 4.5 ay evvel babasını kaybetti. O bizi mahvetti Helin ne hissedecek, Helin’ e dikkat etmeli, onu üzmemeliyiz…

( gözleri doluyor ) Birbirimize baktığımız anda ağlıyoruz. Karşımda 19 yaşında bir kız çocuğu var ve bende 19 yaşında babamı kaybetmişim. Akıl sağlığını nasıl koruyabiliriz diye düşünüyorum. Oyunculuk düşünmüyorum.

Babanız vefatından bir süre önce iflas etmiş. Nasıl atlattınız o dönemi?

Korkunç atlattık aslına bakarsan. Tamamen dibi gördük. Babam çok iyi bir babaydı ve bize muhteşem bir hayat yaşatıyordu. İki fabrikası vardı. O lüksten sonra oraya düşmek yorucuydu. Ama annem hep çok çalışarak eskiye ulaşabileceğimizi söylüyordu. Dizilerim bitiyordu, ‘’ Üzülme oğlum demek ki daha güzeli gelecek. Sen stara olacaksın’’ diyordu. Ailem bana çok baktı, böylece hayatta kaldık.

Şimdi ailenin reisi siz misiniz?

 Öyleyim. Babam kendine almaz onlara alırdı, bende de öyleyim. Onlar hayatlarını kurtarsın. Bunu söylemek belki ayıp ama babamın bize hiçbir şey bırakmamasına, bizi bu kadar zor durumda bırakmasına sinirlendim. Bu kadar para kazanıp geriye hiçbir şey bırakmaması bana gaddarca geldi. Ablamla annem onu yaşamasın istedim.

‘’ŞİMDİ TAM İSTEDİĞİM YERDEYİM’’

Sizi Garaj ve 10-11-12 oyunlarında izleyip haran olmuştum. Ama esas patlamanızı sosyal medyayla yaptınız. Milyonlarca takipçiye giden süreç nasıl işlendi?

Para kazanamamaktan çok sıkıldım. Artık şurama geldi. Baktım sosyal medyada bir ekmek var. Herkes ‘’ Sen çok iyi bir oyuncusun, kendini rezil edeceksin’’ dedi. Dedim ki ‘’ Edeceksem edeceğim! Siz o berbat dizilerde oynamak için evde bekleyin, ben paramı kazanacağım!’’ Dizileri beklerken evde çürüyoruz. Ondan sonra da hayatım değişti. Şimdi tam istediğim yerdeyim. Eğer sosyal medya olmasaydı şu anda tiyatro yapamazdım. O dizilerde oynamayacağım istemiyorum,

 Sizin için ‘hiç derdi yokmuş gibi gözüken oyuncu diyorlar. Öyle misiniz?

Bir gün kulisteyiz, hayatımın en kötü günlerini geçiriyorum. Rıza Kocaoğlu’’ Bir daha dünyaya gelsem sen olmak isterdim, o kadar mutlusun ki’’ dedi. ‘’ Ben mi mutluyum? Ölüyorum ulan’’ dedim içimden. Kimseye mutsuzluk vermek istemiyorum, yapım böyle. Ben burada kasvetimle oturamam, oturanı da sevmem. Mutlu mutlu sarılıp yaşayalım şu hayatta. En depresif anımda bile gözyaşım silip story   çekiyorum.

Brendan Fraser bu roller En iyi erkek oyuncu Oscar’ını aldı. Ama bir yandan da zayıf bir karakteri kostüm giyerek oynaması çok eleştirildi. Nasıl bakıyorsunuz bu eleştirilere?

Ben böyle şeyleri çok saçma buluyorum. İnsanlar dert yaratmaya bayılıyor. Bunu Garaj’da da yaşamıştım. ‘’Neden rolü bir trans oynamıyor, demişlerdi. Niye ben oynamıyorum da illa o rolün adamı oynuyor? Birini zayıflatmak, birini değiştirmek, dönüştürmek, hazıra konmak. Bunlar çok keyifli şeyler. Enerjisi farklılığı burada işin. Olanı alıp koymak mı çok büyük başarı? Anlamadığım kafalar bunlar gerçekten

 

 

‘’KOMEDİ DE HİÇ SEVMEM ‘’

Brende Fraser komedi ile tanıdığımız bir aktörken dramatik bir rolle çıktı karşımıza. Kenedinize benzetiyor musunuz onun dönüşümünü?

Ben zaten tam öyle biri değil miyim? Beni çok kısıtlı bir kitle biliyor. Böyle rolün altından kalkabileceğimin sadece tiyatroda izleyenler farkında. Yoksa bana hiçbir yapımcı böyle rol teklif etmiyor. Birkaç cast direktörü var hayatımı kurtaran. ‘’Enis çok yeteneklidir, infuencer değil’’ diye savunuyorlar. Ama ben zaten bu rollerin adamıyım. Komedi de hiç sevmem, hep dramatik işlerin içinde olmak istedim, gittim yanlışlıkla influncer oldum.

Camdaki kız ’daki Muzo rolü bir dönemeç oldu.

Camdaki Kız beni influencer olarak gören tayfaya biraz tokat gibiydi. O çok bilmiş, aşağılayan tayfayı biraz tokatlamak istiyorum. İnsanların ne derdi olduğunu düşünmeyen, linçleyen tayfa… Bırakın insanları artık. ‘’Hepimiz sizden daha yetenekliyiz. Öyle oturduğunuz yerden konuşmayın’’ diyesim geliyor.

Şebnem Bozoklu çok yakın arkadaşınız. İlk defa mı aynı sahnede olacaksınız?

Evet. Arkadaş sahnelerini öyle bir oynuyoruz ki. O kadar güveniyoruz ki birbirimize. Ağlaya ağlaya, birbirimize cilve yaparak, aşkla oynuyoruz.

Charlie bedeninde bir insan Balina’yı sahnede izlemesine imkan yok. Çünkü kamusal alanlar farklı bedenlere göre tasarlanmıştır.

Çok üzücü. Oyunda bile, normal tekerlekli sandalyeye sığamadığım için bana iki boy büyüğünü yaptırdılar. Keşke öyle koltuklarımız olsa… Ne kadar çok izlemeye gelen olur aslında.

Peki bu oyunu kimler izleyecek?

Sizler izleyeceksiniz, ama keşke izlemesi gereken insanlar da kolaylıkla gelip izleyebilse, haklısın. Çok eskilerden gelen problemler bunlar ne yazık ki. Çok eskiye dönüp her şeyi düzeltmemiz gerekiyor. Hala bir şeyler yapabiliriz ama. Yapmamız gereken çok şey var.

Zorlu PSM, Craft ve freestage ortak yapımcılığında İbrahim Çiçek’in yönettiği oyunu; Enis Arıkan, Şebnem Bozoklu, Yağız Can Konyalı, Helin Kandemir ve Emine Evirgen’in performanslarıyla 2 Kasım’da Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde prömiyer aptı. Balina, 12 ve 16 Kasım’da tekrar sahnede olacak.

(Oksijen, 3-9.11.2023)

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN