Post image
Ergenlik çağındaki her çocuğa ilham verecek…

 

Devrim YILMAZ

Sevgi Saygı son romanı ‘Sevgili Ucube’yle aile ilişkileri, doğa sevgisi, farklılıklar ve yaratıcılık ekseninde şekillenen bir büyüme hikâyesi anlatıyor.

‘Memo’nun Maceraları’ dizisi ve ‘Babaannemin İçine Uzaylı Kaçtı!’ gibi kitaplarıyla sevilen Sevgi Saygı son romanı ‘Sevgili Ucube’yle aile ilişkileri, doğa sevgisi, farklılıklar ve yaratıcılık ekseninde şekillenen bir büyüme hikâyesi anlatıyor. Bir taraftan ebeveyn duyarsızlığı ve kardeş zorbalığı ile baş etmeye çalışırken diğer yandan yegâne sığınağı olan yazmayı sürdürme mücadelesi veren Yaprak’ın yaşadıkları ergenlik çağındaki her çocuğa ilham olacak türden.

Önce ebeveyn duyarsızlığına açıklık getirmek gerek. Yaprak özelinde bu kavramı özetleyecek yegâne şey, kızlarının kalbini nasıl kırdıklarının farkında bile olmayan anne-baba, diyebiliriz. Yaprak kardeşi doğunca pabucu tam anlamıyla dama atılanlardan. Kardeşi Yaman’ın haylazlıkları kadar her defasında sorgusuz sualsiz haksız ilan edilmek de Yaprak’ı her ne hissederse kendi içinde yaşamaya itiyor. Anne-babasının gözünde bir ucube olduğunu düşünmeye bile başlıyor ki bu ucube meselesi hikâyenin başka bir eksenine götürüyor bizi.

Yaprak ve Yaman yaz tatillerini anneanne ve dedelerinin köyünde geçiriyorlar. Yaman’ın işi gücü ablasına eşek şakaları yapmak, başı sıkışınca yalanlar katarak annesine anlatıp azarlanmasına neden olmak. Yaprak’ın tek istediği ise huzur içinde çok sevdiği hikâyelerini yazmak. Nihayet aradığı yeri bulduğunda yazmak dışında önünde yepyeni bir kapı daha açılıyor; doğanın iyileştirici gücü. Gizli gizli geldiği bu orman, hakkında cin, peri masalları anlatıldığı için korkudan kimseciklerin uğramadığı sessiz, sakin bir köşe. İşte Ucube, Yaprak’ın o ormanda bulduğu bir bez bebek aslında. Hem perili ormandan geldiği için hem de çirkin bulunduğu için ucube adını takıyorlar bebeğe.

Sevgi Saygı hikâyenin farklı uçlarını o kadar ustaca bağlıyor ki birbirine, tek tek notalardan harika bir bütün çıkıyor ortaya ve melodi tüm güzelliğiyle içimize akıyor sanki. Yaprak’ın kırılganlıkları, ‘havalı’ kuzen Şeyda’nın bir maskeden ibaret umursamazlığı, Yaman’ın yaramazlıkları ve dönüşümleri, ebeveyn davranışlarının tüm bunlardaki payı. Diğer taraftan Yaprak’ın roman boyunca devam eden ve yaşantısından izler taşıyan hikâyesi kurguya apayrı bir heyecan katıyor, gittikçe romanın kendisi kadar sürükleyici bir hal alıyor.

Bir de üç çocuğun dedesi var ki ismiyme müsemma: Derviş Dede. Kurtarıcı olduğunu sanmayın, olsa olsa bir yol gösterici. Kararlılığı, doğa sevgisi, gözlem yeteneği ve dürüstlüğüyle her üç çocuğun da içlerindeki gücü keşfetmesine zemin hazırlıyor usul usul. Bir gün her şeyden bıkıp çareyi çok sevdiği Ucube’yi ormana geri bırakmakta bulan Yaprak’ın karşısına öyle bir sırla çıkıyor ki Derviş Dede, ruhunu, yeteneklerini, gücünü görebileceği bir ayna tutmakla kalmıyor torununa, hikâyeyi de bambaşka bir boyuta taşıyor.

Sevgili Ucube

Sevgi Saygı

Günışığı Kitaplığı, 2022

236 sayfa

(Hürriyet Kitap, 20.05.2022)

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN