Post image
İstanbul devlet opera ve balesi‘nden prömiyer! Don Giovanni

 

Beyza Nur ÇAKIR

Opera literatürünün başyapıtları arasında sayılan “Don Giovanni” operası, İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelendi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu’nda prömiyeri yapılan eserin provaları esnasında, Don Giovanni’yi canlandıran Caner Akgün ile çalışmaları hakkında konuştuk. Karakterin özelliklerini anlatan Akgün, eserin İstanbul Opera için önemini vurguladı.

Avusturyalı müzik dehası, Wolfgang Amadeus Mozart’ın bestelediği, ilk kez 1787 yılında sahnelenen “Don Giovanni” operası, opera literatürünün başyapıtları arasında üst sıralarda kendine yer buldu. Öyle ki Richard Wagner, Don Giovanni’nin “tüm operaların operası” olduğunu iddia etti. Dahi librettist Lorenzo Da Ponte’nin kaleme aldığı librettosu ile kara komedi olarak nitelendirilebilen opera; insan doğasının en iyisinin ve en kötüsünün sergilendiği, ruhsal ve dünyevi arzuların, komedi ve trajedinin Mozart’ın dehası ile birleşmesinden doğdu.

 

 

‘YENİ AKM’YE UYUM SAĞLADIĞIMIZ İLK ESER’

Opera sanatçısı Caner Akgün, canlandırdığı ana karakterle ilgili şunları söyledi:

“Don Giovanni, zamansız bir karakter. Kendini ifade etmesindeki güç ve özgürlük üzerine yaptığı vurgular, özellikle bireyin kendini ifade etme özgürlüğü konusunda da oldukça önemli. Fransız ihtilalinden önceki dönemde, insanın iç yakarışlarını ve onun arayışlarını da barındırıyor. İtalyan tiyatrosunun özelliklerini barındıran eser, İtalyanca’nın telaffuz şekilleri ve kullanım biçimleri üzerine de oldukça ders gibi. Don Giovanni eğlenceli de bir karakter. Ardından gururlu mağrur bir anlatımı da var. En sonunda da inatçı ve dramatik öğelerin çok ön plana çıktığı bir hale geliyor.

Başyapıt ve herkesin her bestecinin de başucu eseri diyebileceğimiz bu eser, günümüz insanın ihtiyaçları doğrultusunda ortaya koyuldu. Tecrübeli rejisörümüz Aytaç Manizade’nin hepimize yaydığı bir ışık var. Bu eserde teknik kadromuzdan, yaratıcı kadromuzdan, sanatçı kadromuza kadar onun tecrübeleri çok önemliydi. Buradan eseri ortaya çıkaran teknik ekibe büyük şükranlarımı sunuyorum. 145 kişilik dev bir kadro bu eserin ortaya çıkması için emek harcadı. Yeni AKM’ye adapte olduğumuz ilk eser diyorum ben bunun için. Çünkü bütün teknik imkanları ilk defa kullandığımız bir eser. O yüzden tarihsel de bir önemi var.

Eser, İstanbul’da dördüncü kez sahnelenecek. Biliyorsunuz İDOB, 1960 yılında kuruldu. Tepebaşı Tiyatrosu’nda Leyla Gencer’in yorumladığı, Aydın Gün’ün sahneye koyduğu Tosca’yla birlikte bugüne kadar geldi ve bu süreç içerisinde 3 prodüksiyon gerçekleşti. Bu dördüncüsü. İstanbul seyircisi Don Giovanni’yi çok iyi tanıyor. Bu bağlamda operamız için de oldukça tarihsel bir öneme de sahip.”

İDOB KADROSU

Aytaç Manizade’nin sahneye koyduğu eserde İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrasını İbrahim Yazıcı yönetiyor. Dekor tasarımı Efter Tunç, kostüm tasarımı Serdar Başbuğ, ışık tasarımı Kemal Yiğitcan imzalı. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Korosunu Volkan Akkoç yönetiyor, eserdeki hareket düzeni ise Alper Marangoz’a ait.

Don Giovanni rolünde Caner Akgün, Zafer Erdaş, Murat Güney; Leporello rolünde Göktuğ Alpaşar, N.Işık Belen, Burak Bilgili; Donna Anna rolünde Evren Ekşi, Özgecan Gencer, Gülbin Günay; Donna Elvira rolünde Perihan N. Artan, Nesrin Gönüldağ, Şebnem Ağrıdağ Kışlalı; Don Ottavio rolünde Berk Dalkılıç, Bülent Külekçi, Ufuk Toker; Zerlina rolünde Sevim Ateş, Aslı Ayan, Ayşenur Ayyıldız Haksoy; Masetto rolünde Alp Köksal, Burak Kul; II Commendatore rolünde Mithat Karakelle, Ali Haydar Taş, Umut Tingür dönüşümlü olarak rol alıyorlar. Eser, 6 ve 18 Aralık 2023 tarihlerinde tekrar, Atatürk Kültür Merkezi – Türk Telekom Opera Salonu’nda seyirciler ile buluşacak.

ESERİN KONUSU

Don Giovanni… Çapkın, sınır tanımayan, kural tanımaksızın özgürce yaşayan, efsanevi karakter. Kadınları baştan çıkarmakla ün yapmış, İspanyol bir asilzade olan Don Giovanni, kadınlara olan tutkusu nedeniyle onları etkilemeyi hayat amacı haline getirmiştir. Zenginliği ve gücü, onu eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşmekten korur, ta ki bir gün çok ileri gidip sonunda kendi düşüşüne yol açan bir cinayete neden olana kadar… Don Giovanni’nin hedefindeki farklı sosyal statülerden kadınların ona karşı koyamaması sonucunda ortaya çıkan zincirleme sosyolojik krizler ve farklı karakterlerin, karşılaştıkları aynı durum karşısındaki psikolojik analizler, eserde belirgin bir şekilde öne çıkıyor.

(Aydınlık, 01.12.2023)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN