Post image
Katil kurşun…

Düştü zannettiler, maganda kurşunu çıktı

 

Evet…

“Yorgun mermi” değil…

“Katil kurşun”…

İnsanlıktan nasibini almamış magandalar, insan canını hiçe sayarak silahlarını ateşliyorlar… Ve maganda cinayetleri, terörü hız kesmiyor…

Bireysel silahlanmaya göz yumulan güzel ülkemizin dört bir yanında bir yandan yangınlar, seller kısacası her tür felaket yaşanıyor… Bu felaketlerin sorumlusu da doğal yaşamı yok edenler… Tarladan, ormanların içlerine kadar evler, villalar konduranlar… Bunlara ve doğal yaşamı yok eden HES’lere, madenlere göz yumanlar, ortakları… Şimdi de oksijen deposu olarak ünlenen Kaz dağlarımız yanıyor… Kim, kimler yakıyor, kimler tahrip ediyor doğamızı?

Evet, bir yandan da bireysel silahlanma hızla artıyor… Bireysel silahlanmanın artışına tüm tepkilere karşın resmen göz yumuluyor ve eline silahı alan maganda hemen her gün çocukları, kadınları, masum insanları göz göre göre vuruyor… Ya da evde ortalıkta bıraktığı silahla çocuklar, kendilerini ya da birilerini vuruyor… Hatta bazen resmen seviniyoruz, sokakta çatışanların ya da magandaların ateşlediği silahtan çıkan mermi evlerin camlarına isabet edip de kimse yaralanmadığı zaman…

Umut Vakfı olarak bu konuda uyarı yapmaktan gerçekten yorulduk… Daha geçen hafta “Maganda” başlığıyla bir yazı yayımlayarak artan maganda cinayetlerine dikkat çektik… İnanın yazı sonrası bir hafta içerisinde insanlık düşmanları yine her yerdeydi… Trafikte, düğünde, sokaklarda, park ve bahçelerde, hatta sokakta ateşledikleri silahtan çıkan kurşunlarla evlerimizde…

Hemen her gün en az; yetkililerin “yorgun mermi” dediği, “katil mermi”lerle aralarında çocukların da olduğu bir ve daha fazla kişi yaralandı, öldü…

“Katil mermi” diyoruz, çünkü ateşlenen silahtan çıkan her mermi yaralar ya da öldürür…

Ve o silahı ateşleyen de; ister yargılansın, ister kaçsın bir insanın yaşamını yok ettiği için katildir…

Ki; en son Samsun Çarşamba’da 1.5 yaşındaki Berkin’i buldu katil mermi… Anne ve babası akşam saat 21.00 gibi küçük Berkin’i de alarak parka gitmişti. Keyifle oynuyordu Berkin, ancak aniden yere düştü. İlk başta ne olduğunu anlamadıklarını belirten annesi Yeliz Aydemir, sonrasını şöyle anlatıyor:

“Tahterevalliden düştü. Eşim çocukla ilgilenirken atletinin içeri girdiğini fark ettik. Onu çekeyim derken parmak genişliğinde delik olduğunu gördük, kanama olmuştu. Hemen Çarşamba Devlet Hastanesi’ne gittik. Meğer maganda kurşununa denk gelmiş. Doktorlar, mermi çekirdeğinin ciğere çok yakın olduğunu söyledi. Üç santim içeri gitse akciğerine denk gelecekmiş.”

 “Başka canlar yanmasın da demeyeceğim, zaten yanıyor”

Babası Necmi Aydemir de, hala yaşadıkları olayın etkisinde olduklarını belirtirken her yıl “maganda kurşunu” nedeniyle insanların hayatını kaybettiğinin, yaralandığının bilincinde olarak şunları söylüyor:

“Samsunluyum, silahın içindeyiz, ama bunun her zaman bir problem olduğunu görüyorduk zaten. Hiçbir zaman da bununla ilgili bir adım atılmadı. Başka canlar yanmasın da demeyeceğim, zaten yanıyor. Bu kez bizim başımıza geldi.”

Ne demeli?

Vatandaş bilincinde de, yetkililer, ilgililer ne yapıyor bireysel silahlanmayı önlemek için? Katil kurşunları sıkan magandaların sokaklarda elini kolunu sallayarak dolaşmasını önlemek için?

Umut Vakfı gibi baba Necmi Aydemir de, caydırıcı önlemler alınmasını istiyor:

“İnsan rahat rahat bir düğüne bile gidemiyor. Bizim başımıza düğün ortamında da gelmedi bu olay. Tamamen piknik alanında, yaşayacağımızı düşünmediğimiz bir ortamdı. Biz olmasak bile orası çok kalabalık, mutlaka birisine denk gelecekti. Tamamen keyfi, bir insanın sadece bir anlık zevk uğruna silahını ateşlemesi. Sarhoş da olabilir, aklı başında bir insan kalabalık bir yere doğru silah sıkmaz. Bu muhtemelen kaçak bir silahtan çıkan mermidir. Belki de ulaşamayacağız, zaten ceza bile çekmeyecektir. Aslında bunların önlenmesi gerekiyor ki hiç bunları yaşamadan, bu acıları çekmeden insanlar mutlu ve huzurlu bir şekilde Türkiye’de yaşayabilsin…”

Maalesef; Necmi Aydemir’in sözünün üstüne ekleyecek söz yok… Tek gördüğümüz; duyarsızlık almış başını gidiyor…

Aydemir ailesine; yaralanan yavrularının bir an önce sağlığına kavuşması dileğiyle geçmiş olsun derken ilgili ve yetkililerden de artık bireysel silahlanmaya göz yummamalarını, bu tür olayları önleyici caydırıcı cezalar getirmelerini, uygulanmasını sağlamalarını istiyoruz…

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN