Post image
Kelimeleri ve kendini unutmak

ali-abaday-1249-96x119Ali ABADAY (jpardaillan@gmail.com)

Hayatını kelimelerin gücünü anlamaya adamış, onların yansıttığı anlamları ve ötesini bulmaya çabalamış kişiler için unutmak korkunç bir durumdur. Ancak daha da korkuncu bu unutmanın her gün yavaş yavaş artarak sonunda sevdiklerini bile unutacağın noktasına geleceğinin farkında olmaktır.

Lisa Genova’nın aynı isimli romanından uyarlananStill Alice/ Beni Unutma Harvard Üniversitesi’nde çalışan bir profesörün erken yaşta Alzheimer hastalığına yakalanmasını ve sonrasında ailesiyle yaşadığı ilişkileri anlatırken bu korkunç durumun bir insanı nasıl etkilediğini de gözler önüne seriyor.

Julianne-Moore-in-Still-Alice

Profesör Alice Howland (Julianne Moore) mutlu bir evliliği olan, üç çocuk annesi, konusunda dünyanın önemli eğitimcilerinden biridir. 40 yaşına bastıktan kısa bir süre sonra kimi kelimeleri unuttuğunu fark eder. Her zaman koşu yaptığı güzergâhta yolunu kaybedince de doktora gider.

Doktorların yaptığı testler sonucunda Alice’in Alzehimer hastası olduğu anlaşılır. Alice’in erken yaşta bu hastalığa yakalanmasının nedeniyse genetiktir. Alice ve eşi John (Alec Baldwin) çocukları Lydia (Kristen Stewart), Anna (Kate Bosworth) ve Tom’u (Hunter Parrish) çağırarak durumu açıklarlar. Çocukların da ileride Alzehimer olma ihtimali vardır ve bunu anlayacakları bir test bulunmaktadır.

Çocuk sahibi olmak üzere olan Anna ve Tom testi yaptırır. Oyuncu olmak için ailesinden uzakta oturan Lydia ise bunu reddeder ve annesine bakmak için ailesinin evine döner.

Altın Küre ve pek çok festivalde En İyi Kadın Oyuncu dalında ödül kazanan, aynı dalda Julianne Moore’a Oscar adaylığı getiren Beni Unutma çoğu bakımdan akla Iris filmini getiriyor. İngiliz dilinin en önemli kadın yazarlarından olan Iris Murdoch da Alzehimer hastalığına yakalanmış ve onun hastalandıktan sonra yaşadıkları Iris filminde anlatılmıştı.

Alice de tıpkı Iris gibi kelimelerin önemi üzerine çalışan ve oldukça başarılı bir kadın. İkisinin de kendilerine oldukça bağlı ve eşlerinin durumunu başta kabullenemeyen kocaları var. Aradaki en önemli farklar ise Alice’in yaşça genç olması ve çocuklarının bulunması. Yine de iki filmin hastalığın evrelerini anlatma gücü oldukça yakın.

Beni Unutma da yönetmenler Richard Glatzer ve Wash Westmoreland’ın ailenin kimi konuşmalarında Alice’i bulanıklaştırması ve konuşmanın sonuna doğru onu net bir şekilde göstermeleri oldukça etkili. Böylece Alice’in hastalığın ileri seviyesindeyken ailesi tarafından kimi anlarda nasıl yok sayıldığı, Alice’in aklının da kimi konuşmaları anlamadığı metaforik olarak ekrana yansıtılıyor.

Alzehimer’in nasıl zorlu bir hastalık olduğunu anlatan Beni Unutma’nın en önemli noktalarından birisi de ailenin, özellikle de kız çocukların hasta annelerine karşı yaklaşımlarını göstermesi. Birbirleriyle pek anlaşamayan ve neredeyse zıt karakterler olan Lydia ve Anna konu anneleri olunca uzlaşmaya çalışıyorlar. Ayrıca ailenin umursamaz çocuğu gibi görünen Lydia en zor zamanında annesinin yanında, ona her türlü yardımcı olmaya çalışıyor. Bu noktada Kristen Stewart’ın da oldukça iyi bir oyunculuk çıkardığını belirtmekte fayda var.

Hayatı kelimeler olan, hafızasına güvenerek ve onun parlaklığıyla yaşayan biri için hayattaki en korkunç olaylardan biri hafızasını kaybetmektir. Delirmek, unutmak özellikle kelimelerle yaşayanların kâbusudur.Beni Unutma bu korkunun hiç de azımsanmaması gerektiğini anlatan, oldukça çarpıcı bir yapım.

UNUTMA BENİ- STILL ALICE

Yönetmen: Richard Glatzer & Wash Westmoreland

Görüntü Yönetimi: Denis Lenoir

Senaryo: Lisa Genova, Richard Glatzer, Wash Westmoreland

Oyuncular: Julianne Moore, Alec Baldwin, Kristen Stewart

 (Taraf, 13.02.2015)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN