Post image
Laiklik…

 

Modern Türkiye’nin olmazsa olmazı…

Mustafa Kemal Atatürk’ün zorlu Kurtuluş Savaşı sonrası kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli temel ilkelerinden birisi…

Dün, yani 10 Nisan günü Mustafa Kemal Atatürk’ün “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür yurttaşların yetiştirilmesi” hedefiyle “laikliğin” temeli 95 yıl önce anayasadan “Türkiye Devleti’nin dini İslam’dır” ifadesinin çıkarılmasıyla atılmıştı…

Türkiye Cumhuriyeti’nin yarısını oluşturan kadınların pek çoğu belki farkında değil, ama LAİKLİK; kadınların, kadın haklarının da GÜVENCESİ… Yani LAİKLİK; kadınların yaşamlarını hür, huzurlu, mutlu bir şekilde yaşayabilmeleri, istedikleri eğitimi alabilmeleri, istedikleri gibi yaşayabilmeleri, çocuk gelin yapılmamasının da GÜVENCESİ…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yıldönümüne ulaştık… Son yıllarda eğitim sistemini gericileştirme çabalarına karşın laikliğin kabulünün de 95’inci yılını yaşıyoruz…

Eğitim sistemine egemen olmaya çalışan, yaptıkları uygulamalarla yobaz gençlik yetiştirmeye çalışanlar, laikliği de son yıllarda tu kaka hale getirmeye çalışırlarken toplumun geldiği noktada ise çocuk istismarları, çocuk gelin vakalarında vicdanları yaralayacak derecede artış dikkat çekiyor…

Laiklik aslında bir rejimde herkesin güvencesidir, ancak hani kadınların güvencesi dedik ya; bakın son aylarda, günlerde çevremizdeki Afganistan, İran gibi Müslüman ülkelerde yaşananlara…

Daha geçtiğimiz günlerde Afganistan’da, ülkeye hakim olan Taliban en son, kız öğrencilerin üniversiteye gitmelerini yasakladı… Kısacası; ülkede kadınlar için yaşam, yaşanılmaz halde…

İşte bugün de gazetelerde; İran’dan bir haber var: “İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda kimyasal gazlı saldırılar sürüyor…

Başkent Tahran’da 15 Mart’ta eğitim gördüğü okulda zehirlenen 16 yaşındaki kız çocuğu 8 Nisan’da yaşamını yitirmişti.

Şimdi de Kürdistan eyaletine bağlı Sakkız kentinde Miraç Kız Lisesi’nde gazlı saldırılar nedeniyle en az 47 öğrenci hastaneye kaldırılmış. 20’den fazlasının durumunun ağır olduğu belirtiliyor…

Kısacası Müslüman olduğu belirtilen pek çok ülkede kadınlar zor şartlarda yaşıyor… Kadınlar pasifize edilmeye, erkeğin hegomanyasında yaşamaya zorlanıyor…

Elbette ki; aklıbaşında, sağduyulu, bilimin ışığında yetişen Türk kadını tüm dünyada yaşananları görüyor, irdeliyor… Ancak; Kadına şiddetin, tacizin, kadın cinayetlerinin arttığı günümüzde Türkiye nüfusunun yarısına sahip kadınlarımızın ne kadarı bunun farkında tartışılır…

Evet kadınların ne kadarı; anayasada yer alan, laiklik başta olmak üzere düzenlenen güvenceler sayesinde; sokaklarda erkeğiyle elele rahatça yürüdüğünün farkında?

Bakın Mustafa Kemal Atatürk laikliğin tanımını nasıl yapmış:

“Laiklik yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir…”

Başta kadınlarımız olmaz üzere hepimiz; laik bir rejime sahip olan Cumhuriyetimizin kıymetini bilmeliyiz ve onu yıkmaya çalışanlara karşı mücadele edip, korumalıyız…

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN