Çocuk ve gençlerde suç oranı artıyor…
Çoğunu görmüyorsunuz, ama son yaşananlardan birine hepiniz tanık oldunuz…
Hani güya ders çalışmak için biraraya gelen “liselilerin ölüm oyunu”na…
Sonu “cinayete giden fotoğraflar” gazetelerde yayımlanmasaydı belki de olay kazara meydana gelmiş olarak değerlendirilecekti…
Ama hiç kaza maza değil… Düpe düz bireysel silahlanma sonucu yaşanan bir cinayetti.
Ve de göz göre göre yaşanmıştı…
İzmit’te 21 Aralık günü lise öğrencisi Batuhan Demirhan (17) ders çalışmak için evine arkadaşlarını çağırmış ve arkadaşlarıyla birlikte “babasına ait silahla” şakalaşırken canından olmuştu…
Yine onunla aynı yaştaki arkadaşı T.K.’nın elinde silah patlamış ve Demirhan hayatını kaybetmişti…
Hepiniz görmüşsünüzdür: Üç arkadaş ve birinin elinde tabanca, birinin elinde tüfek, birinin elinde de koca bıçak…
Evde uluorta bırakılan ölüm aletleriyle gençler çok iyi ders çalışmışlar…
Yani cinayet öncesinde silahlarla verdikleri “öldüren poz”u sosyal medyadan paylaşmışlar…
Sosyal medyada bu paylaşımlar çok moda…
Hava oluyor ya…
Son zamanlarda magandalık, şehir eşkıyalığı prim yaptığı için onlar da, cinayet öncesi silahlarla çeşit çeşit pozlar verip, sosyal medyada paylaşmışlar…
Ve sonuç; üç çocuktan biri maalesef “arkadaş katili”, biri ise şu an kara toprağın altında…
Böyle olsun isterler miydi?
Elbette istemezlerdi…
Ama hep söylüyoruz ya; evdeki, eldeki, beldeki, aracın bagajındaki, kısacası ulaşabilecek mesafedeki silah öldürür…
Asla güvenliği sağlamaz…
Sonra bu cinayetlerin adı; “kaza” ya da “yorgun mermi” safsatalarıyla hafifletilmeye çalışılır…
Acaba “ölüm oyunu” oynarken aklına bile gelmeyecek şekilde hayatını kaybeden Batuhan’ın ailesi ne düşünüyor…
Muhakkak büyük acılar içerisindedirler, belki de onu kazayla vuran arkadaşına kinleniyorlardır…
Bu büyük yası tutarken neden, niçin silahları alıp, çocukların oyun aracı olarak kullanmasına neden olacak şekilde gelişigüzel ortalıkta bıraktıklarını düşünüyorlar mı acaba?
Çok çok, ama çok üzücü…
Neden derseniz…
Çocuk ve gençlerde silahlı şiddet ve suç oranları her geçen gün artıyor…
Gün geçmiyor ki, bir çocuk okulda, evde ya da sokakta silahlı suç işlemesin. İnanın eğitim yuvası olarak bildiğimiz okullarda, biraz abartı olacak ama “kan gövdeyi götürüyor…”
Nasıl ki sokaklar çetelerle dolu, her gün çatışmalar yaşanıyor aynı şekilde eğitim yuvası okullarda da çeteleşmeler can alıyor…
Daha geçenlerde İstanbul Sultangazi Ticaret Meslek Lisesi’nde “yan bakma” nedeniyle yaşanan tartışma sonunda 15 yaşındaki dokuzuncu sınıf öğrencisi Yasin Yağız adlı öğrenci bıçaklanarak öldürüldü. Bakırköy Yahya Kemal Beyatlı Lisesi son sınıf öğrencisi Berhan Tamalan, bir başka okuldan 30 öğrencinin bıçaklı saldırısına uğradı ve yaşam mücadelesi veriyor.
Yine Bursa İnegöl’de lise öğrencisi 16 yaşındaki Muhammet Zeki B. kız arkadaş meselesi nedeniyle husumetli olduğu Emre A. (18) tarafından okul çıkışında kurusıkı tabancayla vurularak yaralandı
Mersin Mut’ta 18-20 yaşındaki gençler darp ettikleri gencin çalıştığı iş yerini kurşun yağmuruna tuttular. Bir kişi yaralandı.
Bu örnekler saymakla bitmez…
Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Psikiyatr Ayhan Akcan, şiddet dolu bilgisayar oyunları ve bazı dizilerin sadece büyükleri değil çocukları da şiddete meyilli hale getirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Bu vurdulu kırdılı oyun ve diziler özellikle de erkek çocuklarda silah tutkusuna yol açıyor, çocuğun şiddete meyletmesine neden oluyor. Maalesef gerçek silahı da oyuncak silahmış gibi oynamaya kalkan çocuklar da sonu çok üzücü olaylara neden olabiliyor…”
Gördüğünüz gibi bu olaylar iyi bir birey, iyi bir toplum insanı yetiştirmenin önemi ortaya çıkarıyor. Ki son olaylar, gençlerde suç oranının artması, çocuk ve gençlerimizi son yıllarda iyi yetiştiremediğimizin, onları koruyup, kollayamadığımızın bir sonucu değil mi sizce?
Başka Batuhan’lar ölmesin diyorsak; peşlerinden ah vah demek yerine çocukların, gençlerin yetişmesinde sacayağı olan “aileler, eğitimciler ve de bu ülkenin yönetim kadrolarını oluşturanlar”ın çocuk eğitimini, internetteki şiddet oyunlarını, televizyonlardaki şiddet dolu programları irdelemeleri gerekir. Ama maalesef biz günümüzde eğitimcilerin bile okullarda “atış talimi” yarışmaları düzenleyerek çocukları bile bireysel silahlanmaya özendirecek şekilde topluma kötü örnek olduklarına üzülerek tanık oluyoruz…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN