Post image
Psikolojik Şiddetin ve Sınırlarınızın Farkında Mısınız?

 

Gülnur NARİN

Psikolojik Danışman

Bir kişinin fiziksel ve duygusal bütünlüğüne zarar veren her tür davranış şiddet olarak adlandırılır. Şiddet, sözlü veya fiziksel olabilir. Psikolojik şiddete maruz kalan kişiler; depresyon, kaygı, stres, intihar düşünceleri ve diğer psikolojik rahatsızlıklar gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilirler. Bu tür bir şiddet, kişinin kendine olan saygısının azalmasına ve kendini değersiz görmesine yol açabilir, kendine ve diğer insanlara olan güvenini sarsabilir, kişinin ilişkilerinde sorunlar yaratır ve sonucunda kişinin genel yaşam kalitesini düşürür.

Bir duruma psikolojik şiddet demek için o durumun tekrarlaması ve belirli bir süre aynı ya da artan şiddette devam etmesi gerekir. Psikolojik şiddetin varlığı buna maruz kalan kişinin bu konuda duyduğu rahatsızlık ile anlaşılır. Psikolojik şiddet genellikle açık bir fiziksel saldırı olmadan gerçekleştiği için daha zor fark edilir. Ancak sürekli maruz kalınması kişinin yaşamını ciddi derecede etkiler.

Neler duygusal şiddet sayılabilir? Gelin, şimdi psikolojik şiddet kategorisine giren davranış örneklerinden bazılarına bakalım:

■ Hakaret etme ve aşağılama
■ Küfür
■ Sürekli eleştirme
■ İzolasyon (bir kişinin diğer insanlarla bağlantıda olmasını engelleme, aile ya da arkadaşlarla görüşmesini kesme gibi dış dünyadan izole edici davranışlar)
■ Lakap takma, taklidini yapma
■ Herhangi bir özelliği ya da engeli ile dalga geçme
■ Duyguları ya da yaşadıkları ile alay etme
■ Başkalarının yanında küçük düşürme veya utandırma
■ Hareketlerini ve gittiği yerleri kontrol etme çabası
■ Kişinin düşünce ve davranışlarını manipüle etme (duygu ve davranışları üzerinde kontrol sağlamak amacıyla taktikler kullanma)
■ Cinsel içerikli olsun ya da olmasın sözlü tacizde bulunma
■ Kişiyi kendisine ya da sevdiklerine zarar vermekle veya işini kaybetmesi ile tehdit etme
■ Susturma
■ Yaptıklarını beğenmeme ya da değersizleştirme

Psikolojik şiddete uğrayanlar bir süre bunu kimse İle paylaşmazlar. Utanç çok büyüktür. Bazen de bu davranışlar ilgi görmek ile karıştırılabilir. “Partnerim beni kıskandığı için dışarı çıkmamı istemiyor”, “yöneticim beni daha da motive etmek için yaptıklarımı beğenmemiş gibi yapıyor”, “ben onu böyle kabul ettim” gibi inkar ile başlayan süreçte durum hafifletilmeye çalışılabilir. Özellikle psikolojik şiddet görerek büyüyen yetişkinlerin kendilerine psikolojik şiddet uygulandığında bunu fark etmeleri daha zordur, bunu bir çeşit sevgi ve ilgi görme şekli sanabilirler.

 

Gülnur Narin:
Evde partnerinden, ebeveynlerinden ya da çocuklarından, okulda öğretmen ya da akranlarından, işyerinde yöneticileri ya da iş arkadaşlarından, sosyal ortamlarında tanıdığı ya da tanımadığı kişilerden psikolojik şiddete maruz kalanların yapmaları gereken, sınır çizme davranışıdır.

 

Mobbing: İşyerinde psikolojik şiddet kavramı, dilimizdeki kullanımıyla “bezdirme”, bir kişinin hedef alınarak sürekli psikolojik şiddete maruz bırakılması ve sonucunda da işyerinden ayrılmaya zorlandığı durumlara denir.

Bir çalışanın işyerinde yönetici, patron ya da diğer çalışanlar tarafından aşağılanması, hakarete uğraması, görmezden gelinmesi, toplantılarda söz verilmemesi, kapasitesinin altında ya da üzerinde iş vererek başarısız olmasına zemin hazırlanması, fikirlerinin önemsenmemesi, aşağılayıcı söylemlerde bulunulması, işini kaybetmekle tehdit edilmesi, performansının düştüğüne dair kanıtsız ithamlar, yapılan işe uygun olmayan fiziksel iş koşullarının varlığı ve düzeltilmemesi, kötü davranılması ve yalnız bırakılması, işlerin delege edilmeyerek mikro yönetim ile çalışanın sürekli kontrol altında tutulması, yetki sınırlaması ile çalışanın kendisini değersiz görmesini sağlama gibi durumlar mobbinge örnek olarak verilebilir.

Mobbing için başlıca kriterler; bir kişi ya da bir grubu hedef alması, kötü niyet barındıran eylemlerde bulunulması, sistematik ve sürekli olmasıdır.
Bu tür davranışlar, çalışanların sağlığı ve performansı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği gibi içinde bulunduğu organizasyonun tümünü etkileme potansiyeline sahiptir. Bu da mutsuz ve verimsiz bir işyerinin kapısını aralar.

Gaslighting: Dilimizde kullanılan tanımıyla “psikolojik manipülasyon”, kasıtlı olarak karşı tarafı yanıltma, inkar, yalan ve sindirme yoluyla manipüle ederek, maruz bırakılan kişinin gerçeklik algısının bozulmasına ve kendisinden şüphe etmesine kadar uzanan bir psikolojik şiddet biçimidir.

Bunu yapan kişi karşısındaki kişinin duygu ve düşüncelerinin yanlış ve önemsiz olduğunu ima ederek kontrol altında tutmaya çalışır. Bu davranış, önce karşısındaki kişiyi idealleştirme, sonrasında değersizleştirme ve sonucunda terk edecek kadar gözden çıkarma şeklinde üç aşamada kendini gösterir, işyerlerinde de görülmekle birlikte, romantik partner ilişkilerinde daha sık rastlanır.

Mobbing veya gaslighting yapan kişilerin daha çok başkaları tarafından önemsenmek ve gücü elinde bulundurmak isteyen kişiler oldukları gözlenmiştir. Bu kişiler eleştiriye tahammülü olmayan, empatiden yoksun kişilerdir. Genelde mükemmeliyetçilik özelliği altına sığınan ya da narsistik özellikleri baskın olan kişilerdir. Hayranlık oluşturarak, bazen de korku yaratarak istediklerini yaptırmaları kolaydır.

Evde partnerinden, ebeveynlerinden ya da çocuklarından, okulda öğretmen ya da akranlarından, işyerinde yöneticileri ya da iş arkadaşlarından, sosyal ortamlarında tanıdığı ya da tanımadığı kişilerden psikolojik şiddete maruz kalanların yapmaları gereken, sınır çizme davranışıdır.

 

Sınırlar hayatımızın kontrolünü elimize almamıza ve istediğimiz şekilde yaşamamıza yardımcı olur. Bu nedenle sağlıklı ilişkilerin temelinde sağlıklı sınırlar yatar.

 

DEĞERLERİNİ BİLMEYEN SINIR ÇİZEMEZ

Psikolojik sınırlar, bir kişinin duygusal olarak korunması ile ilgilidir. Bir kişi diğer insanların kendisine nasıl davranacağını belirleyebilir. Sınırlar hayatımızın kontrolünü elimize almamıza ve istediğimiz şekilde yaşamamıza yardımcı olur. Bu nedenle sağlıklı ilişkilerin temelinde sağlıklı sınırlar yatar.

Etrafımızdaki kişi ve durumlara “hayır” deyince sınır çizdiğimizi sanırız. Oysaki sınır çizmek, neye evet, neye hayır diyeceğimizi bilmekten geçer. Bir şeye hayır derken başka bir duruma da evet der, bir tercihte bulunuruz. Evet/hayır diyebilmek için öncelikle istek ve hedeflerimizi doğru tanımlayabilmek önemlidir. Bunun da anahtarı kendini tanımak ve değerlerini bilmektir.

Kendini tanımak duygularının ve eylemlerinin farkında olmak, değerlerini bilmek ve hayatını buna göre planlamaktan geçer. Yetkinliklerini bilmek ve kendini geliştirmek sınır çizmede kişiyi güçlendiren bir öneme sahiptir. Çocukluk döneminde ailede çocuğun davranışlarına sınır belirlenmesi, yetişkin sağlıklı bireylerin topluma kazandırılmasında olmazsa olmaz bir öneme sahiptir.

Sınırların bilinçli bir şekilde belirlenmesi sağlıklı ilişki kurmanın ve öz saygımızı korumanın en önemli adımıdır.

NELER YAPABİLİRİZ?

Kavramlar konusunda bilgi sahibi olmak ve yasal haklarımızı bilmek ilk adımdır. Psikolojik destek almak en önemli aşamalardan biridir. Bazen süreç adli bir aşamaya gelebilir. Böyle durumlarda adli sürece zarar vermeden psikolojik destek görmek önem taşımaktadır. Çoğu zaman psikolojik şiddete maruz kalan kişi dahi kendisinin psikolojik şiddete uğradığını fark etmeyebilir. Fark edildiğinde ilişkinin sonlandırılması önemlidir. Ancak psikolojik şiddete maruz kalan kişiler profesyonel yardım almak için cesaretlendirilmelidir. Psikolojik destek süreci, kişinin gücünü ve kendine saygısını yeniden kazanmasına yardımcı olacaktır.

(STRONG BOSSES, 01.03.2023)

 

YORUMLAR(1)

SİZ DE YORUM YAZIN