Post image
Ruh sağlığı küresel öncelikli hale gelmeli

 

Kübra ÇELEBİ

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, “Dünyamızın koronavirüs pandemisi, göç, çevre ve iklim sorunu ile savaştığı bugünlerde insanların ruh sağlığı ve ruhsal iyilik halinin sağlanması, tüm politika yapıcıların ve devletlerin öncelikli politikaları haline gelmesi gereklidir” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yılki teması “Ruh Sağlığını ve Ruhsal İyilik Halini Küresel Bir Öncelik Haline Getirelim” olarak belirlenirken, uzmanlar, ruh sağlığı hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, toplumun ruhsal iyilik halinin önemine dikkati çekerek “Türkiye Çoklu Antipsikotik Kullanımı Konsensüs Raporu” hakkında da bilgi verdi.

Dilbaz, Dünya Sağlık Örgütü’nün ruh sağlığını “ruhsal hastalığın yokluğundan öte yetenekleri geliştirebilme, stresle baş edebilme, üretkenlik ve topluma katkıda bulunmanın oluşturduğu bir iyilik hali” olarak tanımladığını aktararak “Dünyamızın koronavirüs pandemisi, göç, çevre ve iklim sorunu ile savaştığı bugünlerde insanların ruh sağlığı ve ruhsal iyilik halinin sağlanması, tüm politika yapıcıların ve devletlerin öncelikli politikaları haline gelmesi gereklidir. Koruyucu ruh sağlığı politikaları ile ruhsal hastalıkların riskinin azaltılması, özellikle ergenlerde ve genç erişkinlerde artan sayıdaki intihar suç oranlarının azaltılması hedeflenmelidir” değerlendirmesini yaptı.

Kovid-19 salgınının, sağlık sistemlerinin daha çok fiziksel veya ruhsal hastalık odaklı geliştiğini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Dilbaz, şu bilgileri verdi:

“Toplumun ruhsal olarak iyi olma halini tüm yaşam dönemlerinde sağlayacak biçimde müdahaleler gerçekleştirilmelidir. Normal gelişimde çocuklar ve gençler onlara ait olma, amaç, umut ve anlam veren doğa, aile, toplum, kültür ve maneviyat gibi şeylerle ilişki kurar. İnsanlar iyi olmak için eğitim, iş hayatı, bakım verme, kültürel etkinlikler gibi günlük yaşamda amaç, gelecek için umut etme, kendi ailesi, toplum ve kültürü ile ilişki de olma, yani ait olma duygusu ve yaşama dair anlam duygusuna ihtiyaç duyar. Kişilerin sağlık davranışlarını geliştirerek, kendilerini gerçekleştirebilmelerini sağlayarak ruhsal iyilik haline ulaşmaları hedeflenmelidir. Egzersiz, sağlıklı beslenme, stresle baş edebilme, psikolojik destek, bu amaca ulaşmak için yapılması gerekenlerin başında gelir. Bu bağlamda ruhsal ve fiziksel sağlık artık bütüncül olarak ele alınmaktadır. Herkesin her an iyi olamayacağını göz önüne aldığımızda herkesle birlikte iyi olma şansımız daha yüksek olacaktır.”

ÇOKLU İLAÇ TEDAVİSİ

Prof. Dr. Dilbaz, günümüzde ruhsal hastalıkların tedavisinde ilaç tedavisinin önemli bir yer teşkil ettiğini, özellikle depresyon gibi sık görülen hastalıklarda ya da psikotik bozukluklarda tek bir ilaçla başlanılan tedavide yeterince sonuç alınamamasının klinik pratikte aynı anda çoklu ilaç kullanımını da gerektirdiğini aktardı.

Şimdiye kadar bu alanda yapılan kılavuz çalışmalarında sadece klinik çalışmalar göz önüne alınarak yapıldığından çoklu ilaç tedavisinin kullanımına yönelik kılavuzun olmayışının zaman zaman hekimlerde ya da klinik pratikte eksiklik yaratabildiği vurgulayan Dilbaz, “Bu bağlamda ülkemizdeki psikiyatri alanındaki hekimler ile birlikte, çocuk-ergen-genç-yetişkin ve geriatrik popülasyonda çoklu ilaç kullanımı gereksiniminde nasıl bir yöntem uygulayacaklarına yönelik yeni bir konsensüs raporu hazırlanmaktadır. Nobel İlaç’ın koşulsuz desteği ile hazırlanan bu kılavuzun sahadaki psikiyatrist hekimlere tedavi sırasında yol gösterici olacağını düşünmekteyiz” ifadelerini kullandı.

Psikiyatri Bilimleri ve Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. K. Oğuz Karamustafalıoğlu da, genel sağlık tanımı içerisinde yaşlılıkta ruh sağlığının özel bir önem taşıdığını, erken tanı, tedaviye erken başlamak ve periyodik izleme gibi çalışmalarla ruh sağlığı hizmetlerini güçlendirmek gerektiğini kaydetti. Karamustafalıoğlu, ülkenin nüfus artış hızının daha durağan hale gelmekle birlikte yıllar içerisinde yaşlılığın toplum içerisindeki oranının giderek arttığına işaret etti.

(Dokuz Sütun, 14.10.2022)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN