Post image
Semt kitaplarını okumak ayrı bir zevktir

 

BAKIŞ

Doğan HIZLAN

SEMT kitaplarını iki açıdan severim, birincisi o semtte oturmasam bile tanıttıkları için hoşuma gider. İkincisi orada oturanlar, yaşayanlar, aramızdan ayrılanlar hakkında verilen bilgi edebiyat tarihi için de önemlidir.

Kadıköy üzerine bazı kitapları okudum, onları yazdım. Kadıköy’de yaşayan birçok dostum da var.

Taner Ay’ın ‘Edebiyatın Kadıköyü’nü öğrenerek, severek, not alarak okudum.

Kapakta küçük bir yazı var:

“Dudaklarım İsmini Anıyor Ah Kadıköylü.”

Deniz Kızı Eftalya’nın şarkısından bir dize.

 

Deniz Kızı Eftalya

 

Kitabın girişinde Orhan Tekelioğlu’nun “Bir Semti Aramak, Bulmak, Belki de Kaybetmek” yazısı okunmalı.

Sayfanın solunda bir fotoğraf:

“20’lerde Kadıköyü İskelesi ve Kadıköyü Vapuru.”

Her kitabın teşekkür yazısı, emeğe, bilgiye saygının göstergesidir:

“Bu kitabın tasarımı için yazar ve ressam dostum Besim Dalgıç’a, kitabın ismini Deniz Kızı Eftalya’nın bir şarkısından veren yazar ve meccânin-i kütüp kardeşim Oğuzhan Murat Öztürk’e minnettarım.”

Kadıköy’ü, Kadıköylüleri, yazarlarını, ünlü adlarını bu kitaptan tanıyabilirsiniz.

Ben okurken sadece tanıdığım Kadıköylüleri değil, müzisyenleri de anımsadım.

Taner Ay’ın kitabı birçok kuşak için bir rehber niteliği taşıyor. Ben ve benim yaşıtlarım anılarını tazeleyecekler, genç kuşak İstanbul’u İstanbul yapan bir semti tanıyacak, oturanlar da yaşadıkları mekânın tarihini öğrenecekler.

Kitaba Kadıköy’ün, Kadıköylülerin tarihi olarak bakmayın; İstanbul’un tarihi olarak bakın.

Fotoğraflar, gazete kupürleri, belgeler Ay’ın emeğinin önemini ispatlıyor.

Otuz beşe yakın madde başı okumayı kolaylaştırıyor, okuma zevkini pekiştiriyor.

Böyle kitapları sevmemin bir başka yanı daha vardır.

Masanızın üstünde durur, zaman zaman açıp okuma ihtiyacı duyarsınız. Çünkü Ay’ın kitabında siyasal tarihimizin de sayfaları, kişileri yer alıyor.

Bazı bölüm başlıklarını seçtim, elbet bildiğim olaylar ve şahısları düşünerek.

Hâşim’in Bahariye’deki yalnızlığı ve Nâzım’ın Mühürdar’dan Vedâsı

– Kadıköyü Osman Cemal Kaygılı’nın ifadesiyle, bir muharrir yatağıdır.

– Kadıköy kedilerinin edebiyatçısı Mes’ut Cemil.

– “Mâzi kalbimde bir yaradır, bahtım saçlarından karadır.”

– Papazın Bağı’ndan Ahmed Rasim ve Neyzen Tevfik.

– “Kemanımla ona bir ses verebilseydim eğer.”

Necip Celal o gece kollarının arasındaki güzel kadına kemanıyla bir ses verememiş.

– İlk kadın sanatkâr Afife’nin cenazesi dün hemen hemen kimsesiz olarak kaldırıldı.

– Yel Değirmen’inde Tahsin Nahid, Mühürdar’da Mina Urgan.

– “Nereden sevdim o zalim kadını bana zehretti hayatın tadını.”

– “Tüm şehir bana küskün bir kedim bile yok anlıyor musun?”

“Sevgili kedimiz Gülüver Uyar on yedi yaşında öldü sevenlerine duyururuz.”

– Erenköyü’nde Mehmet – Behice Kaplan ile Necip – Neslihan Kısakürek.

– Şaşkınbakkal’da Kemal Tahir ile Refik Halit Karay.

Kâzım Karabekir, eşi İclal Hanım, kızları Hayat, Timsal ve Emel.

Anıları yayımlandığında ailelerini ziyaret etmiştim.

“Aman Adanalı yandım Adanalı, evde duramıyom sana dadanalı.”

Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu romanını ‘İstanbul Kızı’ ismiyle dört perdelik bir oyun olarak yazmıştı.

– Suadiye plajında pardösülü çıplak Fikret Mualla.

Yesari Asım Arsoy: “Biz Heybeli’de her gece.”

– 1938 yılından itibaren Burgazada’sında Sait Faik’e ve köpeklerine rastlanırmış.

Her kitaba bir müzik eşlik eder, okurken Deniz Kızı Eftalya’yı da CD’nize koyun dinleyin.

Kadıköy’ü, Kadıköylüleri tanıyın.

 

 

Ötüken Yayınlar

(Hürriyet, 14.03.2024)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN