Post image
Şiddetten kaçarken!

 

Kadın erkek ilişkileri son yıllarda artan yozlaşmayla öylesine karman çorman hale geldi ki… Televizyonlarda zaten her gün abuk subuk insanlar ve yaşadıklarını izliyorsunuz… Kadın cinayetleri ise acımasızca sürüyor…

Bunların üzerine bir de göç, mülteci adı altında ülkemizin kapılarının sonuna kadar açılarak kabul edilen, yabancı kimlik belgesi verilen insanlar var…

Kesinlikle insan ayrımı yapmıyoruz, ama gelenlerin büyük çoğunluğu ülkemizin daha da geriye gitmesine, daha da yozlaşmasına neden oluyor emin olun…

Ülkelerini terk ederek ülkemizin dört bir yanına, aklınıza bile gelmeyecek yerlere kadar ulaşan mı diyelim, ulaştırılan mı diyelim yerleşen bu insanların yaşadıkları inanın dudak uçuklatıyor…

Kadının adı onlarda hiç mi hiç yok zaten… Sizler de görüyorsunuz göç yolunda dağılan aileleri, ölen, yaralanan, kaybolan, denizlerde boğulan çocukları, kadınları… Hatta getirilip yaşlı adamlara satılan gencecik kızları, kadınları…

“Göç yolunda yaşanan bunca acıya değer mi acaba” diye zaman zaman düşünmeden edemiyor insan…

Yeni bir hayat kurma umuduyla vatanlarını terk eden bu insanlara baktığınızda özellikle Afganistanlılar başta olmak üzere birbirlerine bile acımasızca davranan insanlar çıkıyor karşımıza bazen… Öylesine acımasızlar ki; paralarını gasp etmek ya da kadınlarına göz koyup birbirlerini öldürdüklerini görüyorsunuz üçüncü sayfa haberlerini iyi irdelerseniz…

Sakın ön yargılı veya insan ayrımı yaptığımızı düşünmeyin…

Bakın işte size bir örnek:

Denizli’nin Pamukkale İlçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde gecen hafta yol kenarında elleri ayakları plastik kelepçe ve koli bandıyla bağlanmış bir genç kadının cesedi battaniyeye sarılı halde bulunmuştu…

 

 

Kim, nedir diye araştırıldığında ortaya çıktı ki; Afganistan uyruklu bir genç kadındı… 30 yaşında, Nadia Noori… Yapılan otopside; fare zehriyle zehirlendiği tespit edildi. Cinayet Bürosu ekipleri, İstiklal Mahallesi’nde yaşadığını belirlediği Noori’nin, evinde Afganistan uyruklu, 21 yaşındaki sevgilisi Sabour Sakhizadeh tarafından zehir verilerek öldürüldüğünü tespit etti…

Ve Sabour Sakhizadeh yakalanınca da cinayetin kan dondurucu detayları ortaya çıktı…

21 yaşındaki kadın katili; aralarında yaşanan kıskançlık tartışması sonrası; şiddet gördüğü için üç çocuğunu ve kocasını bırakarak kendisine kaçan ve 2 yıldır birlikte yaşadığı kadını öldürmüştü…

Polisteki ifadesinde; sevgilisin kıskançlık yüzünden öldürdüğünü itiraf eden Sakhizadeh, 2017 yılında ablasını annesi, eniştesini babası gibi gösterip, onlarla Türkiye’ye giriş yaptığını, bir süre sonra yabancı kimlik belgesi aldığını anlattı. 2 yıl önce Manisa’da evli ve üç çocuklu olan Noori ile sosyal medyadan tanıştığını, eşinden şiddet gören Noori’nin onları terk edip yanına geldiğini ve birlikte yaşamaya başladıklarını belirtiyor…

Sonrası malumunuz…

Noori’nin kendisini aldattığı için tartıştıklarını ileri süren Sakhizadeh’in, ifadesinin devamı şöyle:

“Ben ona bu yüzden tartıştığımızda ‘birlikte intihar edeceğiz’ diyordum. Olay günü fare zehirli pilav yaptım. Ben az yedim o ise pilavı bitirmiş. Bir süre sonra yatakta nefes almadığını gördüm. Ağzından kan geliyordu. Yanına yatıp bir süre ağladım. Daha sonra kardeşimi arayarak Nadia’yı zehirleyerek öldürdüğümü söyleyip, gelmesini istedim. Kardeşim gelene kadar kolay taşımak amacıyla ellerini koli bandıyla, ayaklarını da plastik kelepçeyle bağlayıp, battaniye sardım. Çuvalın içine koyup, yaşadığım evden kardeşimle birlikte sürükleyerek çıkardım. Nadia’nın bütün kıyafetlerini de çuvala koydum. Bizi bu sırada kimse görmedi. Cesedi sürüklerken, merdivenden indirdiğim için sesler çıkıyordu; yavaş hareket ettim. Kimse duymadı. İki tekerlekli hurda toplanan el arabasına koyduktan sonra gidip yol kenarına bıraktık.“

Şimdi cesedi taşımasına yardım eden 15 yaşındaki kız kardeşi N.Z. ile birlikte tutuklu…

 

 

Kocası ile çocuklarını bırakıp, şiddetten kaçtığı belirtilen Nadia, acaba kaçtığı insanın bir gün kendisini öldüreceğini düşünmüş müydü?

Neyse…

Bu olay, ülkemize göç edenler arasında yaşanan olaylardan sadece bir tanesi…

Şiddetten kaçan bir Afganistanlı kadının 2 yıl sonraki akıbeti ise maalesef “kadın cinayeti” mağduru olmak…

Dünyada, evlerimizde, işlerimizde, yaşamımızda şiddetin son bulması ve herkesin her şeye rağmen ülkesinde yaşaması dileğiyle…

İyi haftalar

Umut Vakfı

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN