Post image
“Silahlar buzlansın…”

Şiddet içerikli diziler ve çizgi filmlerin kahramanları başta çocuklar ve ergenler olmak üzere toplumu olumsuz etkilerken Ocak ayının son günlerinde İzmir’den duyarlı bir ses yükseldi: “Silahlar da buzlansın…”

İzdüşümü yaşadığımız bu ses Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı,  Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem ile İletişim Fakültesi öğretim üyesi Deniz Bilgi’ye aitti…

23032023 (1)Yazılı ve görsel basında, bilgisayar oyunlarında yayınlanan şiddet içeren görüntü ve haberlerin caydırıcı olmaktan ziyade daha çok şiddeti teşvik ettiği uzmanlar tarafından sık sık dile getirilirken Türkiye’de bireysel silahlanmanın kurbanları da her geçen gün artıyor. Bu konuda ciddi önlemler almak bir yana emniyet ve ilgili bakanlıklar resmi rakamları kamuoyuna açıklamaktan “özenle” kaçınıyor. Bu nedenle ulusal ve yerel basına yansıyan ateşli silahlarla işlenen olayların gün be gün istatistiklerini tutmak sivil toplum örgütlerine kalıyor. Vakıf olarak biz de, her gün basın yayın organlarına yansıyan olayların istatistiğini oluşturmaya çalışıyoruz. Muhakkak ki, gazete sayfalarına yansımayan, ancak polis  kayıtlarına geçen ve de geçmeyen daha pek çok olay bulunuyor.

Vakfımızın daha önce yaptığı araştırma sonuçlarının da gösterdiği gibi (2011-2012) meydana gelen olayların yüzde 53’ü tartışma üzerine yaşanıyor. Can alan silahların büyük çoğunluğu (yüzde 85) da maalesef ruhsatsız. Ve silahlarını yakınlarına doğrultanların oranı yüzde 44…

Umut Vakfı olarak, 2013 yılı istatistikleriyle ilgili çalışmalarımız sürüyor, önümüzdeki günlerde sonuçlarını araştırmacıların ve kamuoyunun bilgisine sunacağız. Bir yandan da yeni yılın, yani 2014’ün envanterini çıkarmaya başladık. Henüz bir buçuk ayı geride bırakırken medyaya yansıdığı kadarıyla sadece ateşli silahlarla işlenen 225 olay meydana geldi. Ocak ayında meydana gelen 132 silahlı olayda 135 kişi öldü, 56 kişi de yaralandı.

14 Şubat Sevgililer Günü’nde CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın Meclis’te düzenlediği basın toplantısına göre, “2014 yılı Ocak ayında erkekler 23 kadını öldürdü, 6 kadına tecavüz etti, 45 kadını yaraladı, 5 kadına cinsel tacizde bulundu.”

2013 yılının da kadınlar açısından erkek şiddeti ile geçen bir yıl olduğunu ifade eden Nazlıaka, “Erkekler 2013’te 214 kadın ve 10 çocuğu öldürdü. 167 kadına tecavüz girişiminde, 161 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulundu. Her 10 kadından biri şiddet gördüğü için şikayette bulundu. Buna rağmen, koruma tedbiri kararı çıkartılmasına rağmen bu kadınlar çok ağır yaralandı. Kadınlar yine en çok eşlerinden, ailelerinden şiddet gördü” dedi…

CHP’nin kadın milletvekili bu açıklamayı yaparken yani 14 Şubat Sevgililer Günü Alanya’da kız arkadaşıyla tartışan bir genç, onu zorla otomobilden indirip, bağajdan aldığı tüfekle vuruyordu. Züleyha Kurt vücuduna isabet eden saçmalarla kanlar içinde yere yığılırkenMuhammet A.  otomobiline atlayıp kaçıyordu.

Bildiğiniz gibi yeni Silah Kanunu ile ilgili çalışmalar TBMM’de yıllardır sürüyor. Biz de, “bireysel silahlanmaya düzenleme” getirilmesi için merakla bu konuda olumlu gelişmeler olmasını, vekillerimizden, bakanlarımızdan bu konuda, deyim yerindeyse “taşın altına ellerini sokmalarını” beklemeyi sürdürüyoruz.

Umut Vakfı olarak bu konuda iyi bir kamuoyu yaratılması, çocuklarımızın, gençlerimizin daha güvenli bir ortamda yaşamasının sağlanması için toplumun tüm kesimlerinin seslerini yükseltmesi gerektiğini düşünüyoruz.
İzmir Yaşar Üniversitesi yaptığı açıklamayla bir kez daha duyarlılığını ortaya koydu. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem de, her yıl yüzlerce kişinin bireysel silahlanma kurbanı olduğunu anımsatarak ve de haklı olarak, silah ruhsatı alımının zorlaştırılmasının bireysel silahsızlanmayla mücadele tek başına bir çözüm oluşturmayacağını vurguladı. Olaylara bakıldığında yüzde 85’inin ruhsatsız silahlarla işlendiğinin görüleceğini belirten Erdem,  şu açıklamayı yaptı:

“Burada en büyük görev devlete düşüyor. İnsan kendisini suç korkusundan arındırır ve daha güvende hissederse, silaha olan talebi azalacaktır. Adalet mekanizmasının etkin, tarafsız ve sonuca yönelik çalıştığı, insanlar tarafından benimsenmezse silaha olan talep azalmaz. İnsanlar artık kendini güvende hissetmiyor. Toplumda suç korkusu ve suça karşı kendini güvensiz hissetme oranı her geçen gün artıyor. Dolayısıyla öncelikle güven ortamı yaratılmalı. Ruhsatsız silah kullanma cezası ağırlaştırılmalı ve mutlaka caydırıcı olmalı. Bu alandaki cezalar güncel değil…”

Bireysel silahsızlanma konusunda yoğun çalışmalarını sürdüren İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Deniz Bilge ise dizilerde alkol ve sigaranın mozaiklendiğine, sigara ve obeziteye karşı savaş açıldığına dikkat çekiyor. Ve   hukuki, ekonomik, kültürel boyutları bulunan silahsızlanmaya ya da silahlanmaya karşı savaş çok yönlü ele alınması gereken bir konu… Oyuncakçılarda en fazla silah vb. oyuncakların satıldığını, bilgisayar oyunlarının büyük kısmının öldürmek üzerine kurulu olduğunu anımsatan Bilge, toplumsal mücadele için şu önerilerde bulunuyor:

“Tıpkı sigaraya, obeziteye karşı savaş açıldığı gibi bireysel silahlanmaya karşı da savaş açılmalı ve durumun ciddiyeti insanların olduğu her yerde, onların adeta gözlerine sokulmalı. Bu kamusal alanlarda, toplu taşıma araçlarında uygun görsellerle, çocuklara özel hazırlanılan çizgi filmlerle olabilir. Hatta okullara gidip onlara bu konu anlatılabilir, yine televizyonlarda kamu spotları yayınlanabilir. Dizilerde alkol ve sigara mozaiklenirken silahlar herkesin elinde, şiddet yaygın. Bir bölümde onlarca kişinin silahlarla öldürüldüğünü ekranlarımızda görüyoruz. Bu konuda da önlemler alınabilir, insanlara ‘sigara içmeseniz, obez olmasanız da her gün sağlıklı yaşam için yürüyüş yapsanız da bir gün balkondan bakarken maganda kurşunuyla ölebilirsiniz’ denilmeli…”

Bilge’nin önerilerine katılmamak mümkün değil. Her bir kelimesinin altına imza atılır.

Yıllar önce TBMM Başkanvekili, AKP Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil de, televizyon dizilerinin insanları “silahlanmaya teşvik ettiğini” belirterek önlem alınmasını istemişti. Sivas Milletvekili Selami Uzun ise “dizilerde oyuncak da olsa silahların sigara gibi buzlanarak gösterilmesi konusunda düzenleme yapılmasını” önermişti.

Doğrusu bu açıklamalar bizi yüreklendiriyor…

Sonuç olarak, her yıl yüzlerce can kaybına, bu nedenle binlerce insanın yaşadığı acıya, şimdiye kadar yapılan bilinçlendirme kampanyalarına karşın bireysel silahlanmanın hız kesmediği gerçeğinden hareketle kamuoyunda duyarlılığın arttırılması gerektiğini vurguluyoruz…

İlgili bakanlıkların, parti yetkililerinin, emniyetin, üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin, medya kuruluşlarının temsilcilerinin bir araya gelip acilen bu konuda çalışma yapmalarını öneriyoruz…

İyi haftalar

Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN