Post image
Silahsız bir dünya mümkün mü?

Üçüncülük Ödülü- 15_umutvakfi_afis01_CMYK

Osman Bahadır (bahadirosman@hotmail.com)

Silahlardan arındırılmış bir dünyanın olabileceğine kaç kişi inanır? Binlerce yıldan beri insanlar sorunları belirli bir aşamaya geldiğinde onları silahla çözmeye yöneldiler veya böyle yapıldığını gözlediler. Hayatında hiç silah kullanmamış insanlar bile, silahların belirli bir anda devreye girebileceğini tahmin etmekte zorlanmaz ve bunun tedirginliğini duyarlar. Daha da ürkütücü olanı, silah kullanmanın birçok durumda yasal veya toplumsal düzeyde resmi, meşru, doğal ve kaçınılmaz görülmesidir.

silah

Silah kullanmadan otorite ve düzen sağlanamayacağı, iktidar sahibi olunamayacağı düşüncesi, çok büyük ölçüde toplumsal bakımdan içselleştirilmiştir.

Binlerce yıllık toplumsal olaylara ilişkin gözlemler de bu sonucu doğrulamaktadır. Fakat düşünsel alışkanlık zincirlerinden kendimizi kurtararak düşünmeye çalışırsak, acaba silahsız iktidar sahibi olunamayacağı açık bir gerçek midir?

Silahların otorite sağlayan bir araç olduğu elbette doğrudur. Fakat bu durum başka otorite araçlarının bulunmadığı koşullarda söz konusudur. Bu nedenle silahları otorite araçları olmaktan çıkarmak istiyorsak, onlardan daha güçlü otorite araçlarını geliştirmemiz gerekir. Bu araçlar, ispat ve ikna metot ve araçlarıdır. Eğer insanları ikna etmenin eğitimsel ve düşünsel araçlarını yaratamazsak, zor kullanımını içeren başka araçlar “ikna edici” konuma geçerler.

İKİ TARAFIN SİLAHLARI FARKLI

Demokrasi mücadelesinin çok uzun bir tarihi vardır. Bu tarihi süreçte demokrasi isteyen güçler de, demokrasi karşıtları da çeşitli silahlar kullanmışlardır. Bu silahların çeşitlerini ve etkinlik düzeylerini karşılaştırmalı olarak incelediğimizde, demokrasi yanlısı güçlerin kullandığı silahlar ile demokrasi karşıtlarının kullandığı silahlar arasında farklılıklar olduğunu görürüz. Özgürlük ve eşitlik isteyenler, şimdiye kadar ne yeni tipte bir silah, ne de kitlesel ölümlere yol açabilen tipte bir silah ürettiler. Onların silahları hep savunma silahları olarak kaldı. Bu olgu da, demokrasi düşüncesi ile silahsızlık düşüncesi arasındaki ilişkinin tarihsel bir göstergesidir.

Özgürlük ve eşitlik (cumhuriyet ve demokrasi) düşüncesinin toplumsal yaygınlık düzeyi ile silah üretiminin ve kullanımının yaygınlık düzeyi arasında ters orantı vardır. Bilimsel düşünce ile ispat ve ikna, demokrasinin en temel metot ve araçlarından biridir. Geçmişteki demokrasi mücadelelerinde bu aracı kullanma imkânı, günümüzdeki imkânlarından daha zayıftı. Bu zayıflık, hem bilimsel düşüncenin yeterince sistematikleşmemiş ve yaygınlaşmamış olmasından, hem de onu yaymaya yarayacak teknolojik imkânların yetersizliğinden kaynaklanıyordu.

NE YAPMALI?

Günümüzde genel olarak demokrasinin uygulanması için gerekli teknolojik altyapının, onun düşünsel temellerinin yaygınlaşmasından daha önce gelişmiş olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde dünya çapında demokrasinin geliştirilmesi ve uygulanması için gerekli olan bir düzeyde teknolojik altyapı, bilgisayar, internet ve cep telefonu teknolojisiyle gerçekleşmiş durumdadır. Dört beş yıl için seçilen temsilciler aracılığıyla halkın isteklerini ve iradesini yansıtma yöntemi, teknik bakımdan artık geride kalmıştır. Sadece temsilcilerinin değil tüm halkın ve sadece dört beş yılda bir değil, her önemli meselede gerektiği anda halkın iradesine doğrudan başvurmanın teknik temeli hazırdır.

Fakat demokrasiyi gerçekleştirecek düşünsel ve eğitimsel düzey henüz yeterli bir düzeye ulaşamamıştır. (Yeni teknolojilerin halk içindeki yayılma hızının, bilimsel düşüncenin halk içindeki yayılma hızından fazla olduğunu görüyoruz).

O halde yapılması gereken şey, yeterli teknolojik altyapının imkanlarından da yararlanarak bilimsel düşüncenin, demokrasi ve cumhuriyet bilincinin ve deneyiminin hızla yaygınlaştırılmasıdır. Bu deneyin gerçekleşmesi oranında, silah üretimi, tüketimi ve her türlü şiddet eylemleri de orantılı olarak azalacaktır.

Nükleer silahların ve diğer her türlü (biyolojik ve kimyasal) kitlesel öldürücü silahların üretiminin yasaklanması, silahsızlanmanın ilk ve en ivedi adımıdır. Bu yasaklamanın ardından, klasik silahları kullanmayı da caydıracak olan düşünsel demokrasinin yaygınlaştırılması ölçüsünde klasik silahların da üretimi ve tüketimi adım adım gerileyecektir.

Silahlardan arınma çabasının alternatifi, giderek diğerlerinden daha etkili ve yok edici silahların üretilmesi ve kullanılmasıdır. Dünyamızın ve insanlığın geleceği, bu iki seçenekten hangisinin tercih edileceğine bağlı olarak farklı bir yönde gerçekleşecektir.

Silahsız bir dünyanın mümkün olabilmesinin ilk koşulu, silahsız bir dünyanın mümkün olabileceğine inanmaktır.

Birincilik ödülü - 14_SNB435(Cumhuriyet Bilim Teknik, 20.02.2015)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN