Post image
Tek yol bireysel silahlara veda

3 Mayıs’ta 13 yaşında bir çocuk bir ilkokulu basarak sekiz öğrenciyi ve bir güvenlik görevlisini öldürdü. Fotoğrafta arkadaşlarının ardından yas tutan öğrenciler görünüyor. İki gün sonra köyünde seyir halindeki araçtan otomatik tüfekle etrafa ateş açan bir saldırgan iki köyde 8 kişiyi öldürdü.

Constant MEHEUT

THE NEW YORK TIMES

Toplam iki saldırıda 17 kişinin öldüğü Sırbistan’da her 100 kişi başına 39 silah düşüyor. Bu ölümcül Avrupa rekorunun ardında Yugoslavya’yı parçalayan savaşlar var. Dünya rekoru ise kişi başına 121 silahla ABD’de…

Düğün ve doğum günü kutlamalarında sık sık silah kullanılan Sırbistan’da iki gün içinde yaşanan iki saldırı, silahların ülke kültüründeki rolüne dair soruları beraberinde getirdi.

Toplam 17 kişinin ölümüne ve 21 kişinin yaralanmasına yol açan saldırılar sonucu Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic silah yasalarında köklü değişiklik çağrısı yaptı. Ancak Sırbistan’daki silah sahipliği ve çok sayıda ruhsatsız silah geleneği sebebiyle birçok Sırp kısıtlamanın imkansız olacağını düşünüyor.

39 yaşındaki Miriana Marinkovic “Kültürümüzde var. Oğullara babasından, dedesinden silah miras kalıyor” diyor ve halkın bu alışkanlıktan kolay vazgeçmeyeceğini söylüyor: “Çukur kazıp gömerler; silahları kuyularda, hatta mezarlıklarda saklarlar.”

“Kimsenin ihtiyacı yok”

Silah sahipliğinin bu kadar yaygın olmasının bir nedeni 1990’lardaYugoslavya’nın parçalanma sürecindeki savaşlar. Yetkililere göre nüfusun yüzde 6’sına karşılık gelen yaklaşık 400 bin kişinin ruhsatlı silahı var. Buna av tüfekleri de dahil. Öte yandan dünyadaki en yüksek silah taşıma oranlarından birine sahip olmasına rağmen ülkede bugüne kadar kitlesel saldırılar nadiren görülüyordu.

Geçen hafta başkent Belgrad’daki bir okulda ve civar köylerde gerçekleşen cinayetlerin ardından Cumhurbaşkanı Vucic ülkenin “neredeyse tamamen silahsızlandırılması” sözü verdi. Yetkililerin ruhsatlı silah sahiplerinin sayısını yüzde 90 azaltarak 40 bin kişiye indirmeyi amaçlayacağını ifade etti.

Vucic’in silah kontrolü çağrısı ikinci katliamın yaşandığı iki köyden biri olan Malo Orasje’de karşılık buldu. 56 yaşındaki Branka Mitrovic “Kimsenin silaha ihtiyacı yok. Bu ülkede çok fazla silah var” diyor.

Mitrovic’le konuştuğumuzda Malo Orasje’de öldürülen beş kişinin cenaze töreni için gittiği mezarlıktan ayrılmak üzereydi. Erken saatlerden itibaren yüzlerce kişi köyün küçük Ortodoks kilisesine akın etmiş, kaybettiklerini anmak üzere mum yakmak için sıraya girmişti.

Okul saldırısının yaşandığı Belgrad’da da cumartesi bazı kurbanlar için cenaze töreni düzenlendi. Başkentteki binlerce kişi günlerdir taziyelerini iletiyor. Okul yolu çiçeklerle ve yanan mumlarla dolu. Okulun önünde konuştuğumuz 56 yaşındaki Milana Vanovac “Burada yaşandığına inanamıyoruz. Böyle silahlı saldırılar sadece başka ülkelerde olurmuş gibi geliyordu” diyor.

ABD, Yemen, Karadağ

Vanovac’ın şaşkınlığı Sırbistan’ın silah sorununa gösterdiği ani ilgide de görülüyor. Cenevre merkezli araştırma kuruluşu 2018 Small Arms Survey’e göre Sırbistan ve Karadağ 100 kişi başına 39 adetle dünyada silah sahipliğinde üçüncü sırada. İlk sırada 121 silahla ABD, ikinci sırada ise 53 silahla Yemen var.

Belgrad Güvenlik Politikaları Belgrad’da Merkezi Müdür Yardımcısı Bojan Elek yüksek oranların sadece geçmiş savaşlardan değil “sert erkek” kültüründen de kaynaklandığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Vucic uzmanlara göre uzun süredir ihmal edilen silah sorunuyla mücadele için silah sahiplerinin geçmişini eksiksiz denetimden geçirme sözü verdi. Kontrol kapsamında uyuşturucu ve psikolojik testler, atış menziline dair ileri gözetim ve yeni ruhsatların iki yıl bekletilmesi de yer alıyor. Vucic ayrıca yasa dışı silah sahiplerinin daha sert tedbirler uygulamaya konmadan evvel silahları cezasız teslim edebilmeleri için bir aylık af çağrısında bulundu.

Ancak Sırbistan’da birçokları önlemlerin işe yarayacağından şüpheli.

Elek, karardan öncelikle silahlarını teslim etmeye hazır ruhsatlı sahiplerin olumsuz etkileneceği görüşünde: “Yasa dışı silah sahiplerine etkisi olmaz” diyor.

Saldırıların gerçekleştiği diğer köy olan Dubona’da da halk ülkenin silahsızlandırılmasına dair şüphelerini dile getirdi. Kendileriyse yeni yaklaşıma katılmaya istekli. Dubona’dan 29 yaşındaki inşaat işçisi Stefan Markovic cumhurbaşkanının vaatleri hakkında “Bu konuda kimsenin elinden bir şey gelmez” diyor.

Saldırıda arkadaşlarını kaybeden Markovic silah sahipliğinin kayda değer oranda azaltılmayacak kadar yaygın olduğunu düşünüyor. Dubona halkının büyük bölümünde silah bulunduğunu ama çok azının ruhsatlı olduğunu tahmin ediyor. Kendisinin silahı olup olmadığını sorduğumuzda ise gülümseyerek kafa sallıyor.

Emniyet saldırıların şüphelisiyle ilişkili evlerdeki aramalarda birkaç silah bulunduğunu bildirdi. Aralarında ruhsatsız bir otomatik tüfek, dürbünlü bir karabina, bir tabanca ve dört el bombası bulunuyor. Şüphelinin aile evinin yakınında yaşayan Markovic şüphelinin albay olan babasının “cephaneliği” olduğunu söylüyor.

Ancak cuma günü Dubona sakinleri silahlarını teslim etme konusunda son derece tereddütlü görünüyordu. Bazıları kendilerini korumak için silahlarını vermemeye kanaat getirmiş. Silahların ayrıca büyük kentlerde bitse de taşrada süren köklü geleneklerin parçası olduğunu ifade ediyor. İnsanlar özel günlerde havaya ateş ediyor.

© 2023 The New York Times Company

(Oksijen, 12.05.2023)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN