Post image
Vedadan umuda yasın dönüşümü

 

Pınar Yıldız YÜKSEL

Sevdiğimizi kaybetmek, ruhumuzdan bir parçayı da alıp götürür. Serhan Yılmaz, annesini uğurladıktan sonra baba olmanın iyileştirici gücünü keşfediyor. Yaşamak Geçerken adlı kitabında yasın ilahi döngüsünü, anılar ve şiirlerle anlatıyor. Okuruna kalbin ışığıyla yaşamı yeniden kurmayı fısıldıyor.

Hepimiz yaşamamızın -baştan bilmediğimiz- bir noktasında ölümle tanışıyoruz. Bu kendi ölümümüz değil ama giderken ruhumuzdan da bir parça eksilten en sevdiğimizin ölümü… İşte o giden parçanın ne olduğunu anlamlandırmaya çalıştığımız iç kavgamıza psikiyatri yas dönemi diyor. Peki, yas dönemi nasıl biter? Yazar Serhan Yılmaz, Yaşamak Geçerken’de kendi yas dönemini sonlandıran ya da anlamlandıran kişisel çözümünü okuyucuyla paylaşıyor. Çok sevdiği annesini sonsuz yolculuğuna uğurladıktan sonra yaşama tutunma sebebini oğlunda, baba olmada buluyor. Varlığıyla var olduğunu özlerken, varlığıyla var ettiğiyle ebeveyn-çocuk döngüsünün ilahi tarafını keşfediyor. Evet, anne-baba olmanın varoluş sebeplerinden biri de yas sonlandırmaktır. Evlat, gidenlerin ardından kalan acıyı azaltır. Umut serper ve gövdesi sen, dalları evlatlar olan bir ağaç inşa eder. Ve insan dalları dağılmasın diye hayatının geri kalanında sarsılmaz bir çınar olmayı seçer. Gariptir ki tüm bunlar hayatın doğal akışı içinde olur. Çoğu bu akışa farketmeden kendini bırakır. Yazar kitapta, akışı fark ederek dengenin nasıl inşa edildiğini okuyucuyla anı formatında paylaşıyor. Yılmaz çocukluğunda iz sürerek hem annesiyle vedalaşıyor hem de yazdığı şiirleri, eski fotoğrafları, anılarını paylaşarak kendi oğluna daha rahat bir yas dönemi geçirmesi için rehberlik ediyor. Tuhaf gelebilir ama annesinin terliklerini bir yas metaforu olarak okuyucuya sunan yazar, bilinçaltında oğlu için daha konforlu bir anı dünyası bırakmayı arzuluyor. Kitabın sonunda oğlu için bıraktığı vasiyetname de bunu doğruluyor.

Peki, bu kitabı neden okumalı? Çünkü yazar Serhan Yılmaz, hepimizle aynı çağı paylaşan, günlük dertleri bizimle benzer olan biri. Üstelik ülkemizin ve dünyanın en iyi teknoloji firmalarında liderlik yapmış ve yapıyor. Robotları, dijital dünyayı ve yapay zekayı biliyor. Tüm bunları insanlığın kullanması için planlar yapıp projeler üretiyor. Teknolojiyle kaplı bir işi olsa da o, kalbinin peşinden gidiyor. İnsanlığı ileriye götürecek şeyin sadece kalbi, vefası, özlemleri ve sevgisi olduğunu biliyor. Ölümsüzlüğü yakalamak için kendini kopyalamayı değil oğluna iyi bir baba olmayı seçiyor. Kendisi olmadığında da oğluna, yaşamın tüm zorluklarıyla mücadelede tek silahının kalbi olduğunu öğütlüyor.

Ne dersiniz, hayat akarken ve hepimiz kürek çekmede çok zorlanırken bir babanın peşine takılıp onun arama yolculuğunda elindeki fenerle aydınlanmak istemez misiniz?

Yaşamak Geçerken

Serhan Yılmaz

128 sayfa

Edebiyatist Yayınevi

(Sabah Kitap, 19.09.2025)

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN