Post image
Yapılabilecek o kadar çok şey varken

Bu aralar Amerika Birleşik Devletlerinde silahsızlanma savunucularının çok yoğun çalışmaları var. Geçtiğimiz hafta en büyük silahsızlanma savunucularından Bloomberg’in eyalet bazında silahsızlanma taktiklerinden bahsetmiştik. Bu hafta da yine önemli bir silahsızlanma savunucusu Metro IAF grubunun lideri Rabbi Mosbacher’e yer vereceğiz. Mosbacher, Amerika’da satın alınan silahların %40’nın kolluk güçleri tarafından satın alınmakta olduğunu ve bu satın almaların da büyük çoğunluğunun Avrupalı firmalardan yapıldığını tespit etmiş. Bunun üzerine silah terörünü azaltmak için “Kayıtsız kalmayın” girişimi başlatmışlar. Önemli bir talepleri, silah üreticilerinin sorumluluğu üstlenmeleri ve buna uygun şekilde davranmaları yönünde.

Kolluk güçlerinin satın almalarının aslında toplanan vergiler sayesinde olduğunu, bunun da kendilerinin, Amerikalıların parası olduğunu ileri süren Mosbacher, “kolluk güçlerinin satın alma yaparken silah üreticilerine şunu söylemelerini istiyoruz: “satın aldığımız silahların sosyal kalitesini önemsiyoruz.” Silahların yüzde 40’ı bizim vergilerimizle alındığı için müşteri sayılırız ve daha iyi müşteri hizmeti almak istiyoruz. Bizim isteğimiz, [silah üreticilerinin] ürünlerini sadece lisanslı satıcılar yoluyla dağıtmaları.” Emniyet mensupları ile iletişime geçmişler. Avusturya’da Glock, Almanya’da Sig Sauer ve İtalya’da Beretta, ABD’de polis ve askeriyedeki silahların en büyük tedarikçileri. Bu tablo üzerine geçtiğimiz hafta da Avrupa’daki silah üreticilerine bir grup ziyareti yapmışlar. Sig Sauer veya Beretta şirketlerinden hiç haber alamamışlar. Glock şirketi ise onları Amerikan lobi organizasyonlarına yönlendirmişi ve konuşmaları gereken kişilerin onlar olduğunu söylemişler. İlk görüşme teşebbüsü için zaten beklenen bir sonuç. Avrupa ziyaretleri sırasında dini liderleri de ziyaret eden Mosbacher’in belirtmesine göre ABD’deki silahların %40’ının Avrupa markaları tarafından tedarik ediliyor olmasına liderler çok şaşırmışlar. Üstelik bu %40 halkın vergileri ile satın alınan silahları temsil ettiği için de baskı gruplarının ellerinde oldukça önemli bir kozları bulunuyor. Önümüzdeki günlerde bu taleplerini ABD’de nasıl dile getirdiklerini hep birlikte izleyeceğiz.

Silahlanmanın kalesi konumundaki ABD’de son yıllarda çok ciddi karşıt hareketlerin atakları bulunuyor. Bu durum, dünyadaki Küçük ve Hafif Silahların izlenmesi ve kontrol edilmesi için bir umut ışığı yerine geçebilir. Şimdi dönüp kendi ülkemize bir göz atalım. Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan 23 Aralık tarihli gazetelerde elinde bir tüfek ile boy boy yer alıyor. Silah kültürünün bu denli çarpık, şiddetin her geçen gün ivmelenerek arttığı bir ülkede kanaat önderlerinin çok dikkatli davranması gerektiğini defalarca dile getirdik, kınamalar yazdık, her bir vekilimize ve başbakanımıza ilettik. Ancak ısrarla hata yapmaktan kendilerini alıkoyamıyorlar. Silah hediye etmek isteyebilirler ama siz bunu reddetme lüksüne sahipsiniz. Silahın tek bir işlevi vardır o da öldürmek. Bu nedenle böyle bir hediyeyi reddetme hakkına sonuna kadar sahipsiniz. Bu hakkınızı sonuna kadar kullanmanızı istiyoruz, çok fazla bir şey değil. Liderler her zaman örnek olması gereken kişilerdir. Başbakanı elinde tüfekle medyada boy boy fotoğrafı yer alan bir ülkenin şiddetle mücadelede ne kadar başarılı olabileceğini de siz okuyucularımızın takdirine bırakıyoruz.

İyi haftalar,
Umut Vakfı

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN