Bilgisayar oyunları şiddeti normalleştirirken, hatta ödüllendirirken gerçek yaşamda da magandalıklar ve de şiddet artıyor…
Hepimiz zaman zaman şahit oluyoruz gündelik yaşamımızda; şehir eşkıyaları düğünler başta olmak üzere vatandaşların yoğun olarak bulunduğu yerlerde silahla havaya ateş ederek halkın hayatını, sağlığını ve mal varlığını tehlikeye sokuyorlar… Ayrıca son zamanlarda sokaklarda rastgele ateş açanlar, hayvanları hedef gözeterek vuranlar, uyuşturucu, alacak verecek kavgası nedeniyle sokaklarda çatışanlar da sık sık basına yansıyor… Ve bu olaylar sonucu sokaktan geçen ya da evinde bulunan birçok masum insan hayatını kaybediyor…
Gerek magandalıkların gerekse de tüm bu olayları önlemenin en önemli yolu cezasızlığın önüne geçmek…
Ki son zamanlarda mahkemeler ve Yargıtay’ın karaları olası magandaları “caydırıcı” nitelikte bulunuyor…
Bakın Mersin’in Tarsus ilçesinde geçen yıl 29 Kasım günü 4 yaşındaki Berra babasıyla kreşten dönerken iki şehir eşkıyasının sokakta tüfekle rastgele açtığı ateş sonucu vücuduna 100 saçma isabet ederek yaralanmıştı…
Motosikletli iki maganda daha sonra tutuklanmış ve Tarsus 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde haklarında “çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan dava açılmıştı. Mahkeme, olaydan 1 yıl sonra verdiği kararında; Ünal Murat Çelebi’yı 28 yıl, Ahmet Duran Köşkeroğlu’u ise 23 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Bursa Tahtakale Meydanı’nda da 47 yaşındaki Mülayim Hastürk kahvede oturuyordu. 4 kilometre öteden ateşlenen maganda kurşunuyla vuruldu ve öldü… Cinayet masası ekipleri, merminin geldiği açı ve lazer teknolojisi kullanarak yakaladılar silahı ateşleyen Ozan K.’yi… Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde müebbet hapisle yargılanan Ozan K. Pişman olduğunu söyledi. Ancak mahkeme, bir kişinin ölümüne bir kişinin de yaralanmasına sebep olan sanığı “muhtemel kasıtla öldürmek ve 6136 sayılı kanuna muhalefet ve yaralama” suçlarından 18 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına mahkum etti.
Tabii son söz Yargıtay’ın…
Ki Yargıtay, maganda cinayetlerinde hassas olduğunu Ankara Pursaklar’daki olayda ortaya koydu…
Ankara Pursaklar’da 2009 yılında mahalledeki düğün sırasında tabancayla 4 el ateş eden kişi karşı binanın dördüncü katında balkonda bulunan 3 yaşındaki çocuğun ölümüne neden olmuştu. Sanık hakkında “olası kasıtla öldürme” suçundan dava açılmış, ancak yargılama sonunda sanığı “bilinçli taksirle ölüme neden olmak”tan 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti…
Söz konusu karar temyiz edilince Yargıtay 1. Ceza Dairesi sanığa verilen cezayı az bularak bozdu ve sanığın eyleminin “çocuğun olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu”nu belirtti. Bozmaya uyan yerel mahkeme de, sanığa “olası kasıtla nitelikli öldürme” suçundan 25 yıl hapis cezası verdi…
Ve de; tekrar itiraz üzerine davaya bakan Yargıtay Ceza Genel Kurulu; düğün sırasında havaya ateş ederek 3 yaşındaki çocuğu öldüren sanığa “olası kasıtla öldürme” suçundan verilen 25 yıl hapis cezasını, yapılan itirazı reddederek, onadı… Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “eylem bilinçli taksir suçunu oluşturur” itirazını yerinde bulmayan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, gerekçesinde şu görüşe yer verdi:
“Sanığın eylemi bir çocuğun ölümüyle sonuçlandığından, kabullenilen ve öngörülebilen muhtemel neticenin gerçekleşmiş olması ve Türk hukuk sistemine yerleşik hale gelen ‘olası kasıt neticesiyle belirlenir’ kuralı karşısında sanığın eyleminin olası kasıtla nitelikli öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir…”
Her yıl öyle çok bu tür olay yaşanıyor ki… Tüm uyarılara karşın da şehir eşkıyaları magandalıklarını sürdürüyorlar… Yakalansalar da adeta üç kuruş cezayla ellerini kollarını sallayarak çıkıyor, belki de yine aynı eylemleri yapıyorlar…
Ama mahkemelerin bu kararları ve özellikle de Yargıtay’ın ‘cezasızlık’a geçit vermemekte göstereceği kararlılık maganda cinayetlerini önleyecektir…
Magandaya, şehir eşkıyasına en büyük uyarı bu cezalar olacaktır… Ki verilen bu cezaların televizyon ve gazetelerde herkesin duyabileceği, haberdar olabileceği şekilde yayımlanması da büyük önem arz ediyor…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN