Post image
‘Zor’ la büyük mücadele!

 

Y. Bekir YURDAKUL

Günışığı Kitaplığı yine olağanüstü bir maceraya çağırıyor. Üstelik Mine Kazmaoğlu’nun asla şaşırtmayan başarılı aktarımıyla… Öyle ki sık sık Türkçe yazılmış bir yapıtın sayfaları arasında dolaştığınız duygusuna kapılıyorsunuz. Rodman Philbrick’le tanışıklığınız, temposu bir an olsun düşmeyen “Deli Nehir”le başladıysa eminim yazarın öteki yapıtlarını da merak edeceksiniz.

Kime, hangi yaş öbeğine seslenirse seslensin bir kitabı neden okurum/okuruz sorusunun yanıtını aramaya durmuşsanız ilk sırayı, sanırım, bir edebiyat yapıtıyla baş başa kaldığımız duygusunu derinden duyumsamak alır.

Ne olur, ne söyler, ne yapar da bir yapıt okurunu böylesine bir duyguyla kucaklar? Onun da yanıtı kolay aslında:

Sizi heyecan verici bir yolculuğa çıkarmışsa, hayatınızın kimi anlarına/dilimlerine dokunmuşsa, insanlığın temel sorunlarından birini alttan alta tartışıyorsa, aslında hiç aklımızda yokken ya da erteleyip/öteleyip durduğumuz hallerimize/dünyanın hallerine aynalar tutuyorsa kısacası düşünmeye, tartmaya, tartışmaya çağırıyorsa iyi bir kitapta birliktesinizdir ve iyisi bunun tadını çıkarmaktadır.

HARİKA YAZAR, HARİKA ÇEVİRİ!

Bazen, bizi eğlendiren bir şeyler okumanın da arayışı içinde oluruz. Her ne kadar zorlu bir mücadele, yaşanan kimi acılar/ kayıplar, sıkıntılı anlarda söz açsa da başarılı bir yapıtsa bir gülümsemenin yayılması işten bile değildir.

“Elimizden bırakamamak”, “bir solukta okumak” yaklaşımları da bu durumu imler aslında…

Gelelim kitabımıza; Usta bir yazar (Rodman Philbrik), harika bir çeviri (Mine Kazmanoğlu), başarılı bir yayınevi… Ortaya yine bir solukta tamamlanan harika bir tanıklık çıkmış.

Altıncı sınıf öğrencisi, ikisi kız beş çocuk, Geleceğin Liderleri Projesi için seçilmişlerdir, Maceranın akışında bu beş benzemez öğrencinin nasıl bir araya geldiğini yadırgasanız da yolculuğun sonuna vardığınızda bu seçimin kimi neden ve gerekçelerinin de alttan gülümsediğini şaşkınlık ve hayranlıkla fark ediyorsunuz.

Philbrick’in ustalığı başka etmenlerin yanında biraz da burada yatıyor. Belki bir armağan ya da heyecan verici ve kendilerini sınayacakları, dolayısıyla çok daha yakından tanıyacakları bir fırsattır bu çocuklar için.

Gerek farklı düşünceler, becerileri, nitelikleriyle kahramanlarımız gerekse oyunda rol üstelenen yetişkin karakterler sahnede baştan sona doğruları ve yanlışlarıyla yer alıyorlar. Öyle ki hikayenin bir yerinde anlatıcı kahramanımız Daniel, ‘’Yetişkinlere özgü kararlar alıp onlara özgü hatalar yaparak dizginledik Deli Nehri…‘’ diyor.

ÇETİN DOĞA KOŞULARINA YAĞMUR DA EKLENİNCE

İyi planlanan ve iki usta öğretici eşliğinde çıkılan yolculuğun ilk durağında rafting için ulaşılan nehrin kurumuş olduğunu görünce kahramanlarımız rotayı, yaklaşık iki saatlik uzaklıktaki Deli Nehre çevirirler. Ne ki bu ani karar değişikliğini ilgili, yetkili kimselere (teknik nedenlerle) bildirme olanağı yoktur.

Daha yolculuğun ilk bölümünde ani bastıran yoğun yakış, barajın patlamasına ve korkunç bir doğal felakete yol açar. İki usta öğretici, çocukların sele kapılmasını önlemek için son bir gayretle ellerinden gelenin fazlasını yaparlar ne ki kendilerini kıyıya atma fırsatı bulamazlar.

Birbirini pek de iyi tanımayan beşliyi, her geçen saat azalan kurtarılma umudunun yanında müthiş bir hayatta kalma mücadelesi beklemektedir. Çetin doğa koşulları, vahşi yaşam, dinmek bilmeyen yağış, karanlık geceler… Buna bir de ekip içindeki çekişmeler eklenir. Bir yanda kurtulma hayallerinin anbean azalışı, bir yandan hayata tutunma konusunda müthiş bir direnç

NEYE GÖRE İYİ YA DA KÖTÜ?

Philbrick, insanın iç dünyasının gücü ve varsıllığını ustaca ortaya koyarken (inceden anımsatır ve okurunu, bu konuyu yeniden düşünmeye çağırırken) hem kahramanlarını idealize etmekten uzak duruyor hem de hayatın neredeyse bütün hallerini taşıyor sahneye. Dolayısıyla kahramanlarının hikayenin akışı içinde yaşadıklarını değişimi ve dönüşümü de başarıyla ortaya koyuyor.

Philbric’in, düşünmemizi ve dikkatli olmamızı dilediği başka bir nokta da kimsenin bütünüyle iyi ya da kötü olarak değerlendirilmesi ya da yaftalanmasının –ki yaygın bir tutumdur bu doğru, hakkaniyetli olmadığıdır.

Yaşam koşulları : karşılaşılan, dayatılan tutum ve davranışlar ortaya koyduğumuz fotoğrafı belirlerken insan yanımız ya da asıl isteğimiz kırgın, küskün, dargın bir yerlerde kalakalıyor. Bütün maskelerden uzak, her zaman ve yalnızca kendisi olan doğayla baş başa kalınca insan işte o zorunlulukta başka biri olup çıkıyor, daha doğrusu içindeki gücü ve cevhere yöneliyor.

ZORBALIKTAN DOSTLUĞA

Daniel’den dinlediğimiz ve bir hafta süren bu inanılmaz “kurtuluş” öyküsünden zorba Deke, kısa sürede onun yardımcısına dönüşen Tony’le beşlinin doğal zorluklarıyla baş etmenin yollarını açan Imani ve ürkek, çekingen Daniel; artık hem birbirinin sırdaşı, hem de arkadaşıdır.

Hayata liman ve tersane işçisi olarak atılan, önceleri yetişkinler için polisiye ve bilimkurgu öykülerde de yazan Philbrick evinden birkaç sokak ötede yaşayan bir çocuktan esinlenerek yazdığı, Türkçe’ye Acayip Güçlü adıyla çevrilen romanı Freak The Mighty (1998) hem pek çok kez ödüllendirilir, hem de 1998’de sinemaya uyarlanır. On dile çevrilen yapıt bugün dünyanın bir çok ülkesinde okullarda okutuluyor.

Rodman Philbrick’le tanışıklığınız Deli Nehir’le başladıysa eminim yazarın öteki yapıtlarını da merak edeceksiniz.

Deli Nehir

Rodman Philbrick

Çeviren: Mine Kazmaoğlu

Günışığı Kitaplığı

260 sayfa

(Cumhuriyet Kitap, 11. 05. 2023)

 

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN