Post image
“Uyuşturucu bağımlılığı Türkiye’nin geleceğini tehdit ediyor”

 

Mehmet GÜVENÇ

Ordu Tabip Odası eski Başkanı Uzm. Dr. Ali Coşkun, uyuşturucu bağımlılığının sadece bireysel değil, toplumsal ve ulusal bir tehdit oluşturduğunu belirterek Türkiye’de bağımlılıkla mücadelede devletin yanı sıra aile ve toplumun aktif rol almasının önemine dikkat çekti.

Coşkun, dünyada ve Türkiye’de uyuşturucu kullanımının hızla artığını, genç nüfusun risk altında olduğunu ve bu tehdide karşı sessiz kalınmaması gerektiğini vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisinin (UNODC) verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 300 milyon kişi (15-64 yaş arası) en az bir kez yasa dışı madde kullanmıştır. Bu rakam, küresel nüfusun yüzde 6’sına karşılık geliyor. Yaklaşık 40 milyon kişi, uyuşturucu kullanım bozukluğu nedeniyle tedaviye ihtiyaç duymaktadır. En yaygın maddeler esrar, amfetamin türevleri, opioidler ve kokain olarak sıralanırken, son 10 yılda sentetik uyuşturucuların kullanımı ciddi oranda artmıştır. Türkiye de coğrafi konumu nedeniyle hem kullanım hem de geçiş yolu açısından kritik bir noktada bulunuyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre, son yıllarda madde kullanımında artış gözleniyor. Ülkemizde en sık rastlanan maddeler arasında esrar, eroin, bonzai ve metamfetamin yer alıyor.

TÜİK verileri, genç nüfus (15-24 yaş) arasında kullanım oranlarının yükseldiğini gösteriyor. Ayrıca AMATEM başvurularında özellikle sentetik maddelere bağlı acil vakaların arttığı bildiriliyor.

RİSK FAKTÖRLERİ VE UYUŞTURUCU KULLANIMININ ETKİLERİ

Coşkun, bağımlılığın ortaya çıkmasında çoklu faktörlerin etkili olduğunu ifade ediyor:

“Genetik yatkınlık, psikiyatrik hastalıklar, ailede ilgi eksikliği, parçalanmış aile yapısı, işsizlik, kötü arkadaş çevresi ve internet üzerinden yasa dışı ticaret gibi küresel faktörler bağımlılığı tetikliyor. Uyuşturucu kullanımı yalnızca sağlık sorunlarına yol açmakla kalmıyor; HIV, hepatit C gibi bulaşıcı hastalıkların yayılmasına, çevreI kirliliğine, ekonomik kayıplara ve organize suçların artmasına da sebep oluyor. 2022’de Türkiye’de yaklaşık 1000 kişi uyuşturucuya bağlı nedenlerle hayatını kaybetti.”

MÜCADELEDE DEVLETİN, AİLENİN VE TOPLUMUN ROLÜ

Uzm. Dr. Coşkun, devletin bu mücadelede en önemli kurumsal aktör olduğunu belirtiyor. Emniyet güçlerinin operasyonları, AMATEM ve benzeri tedavi merkezleri. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bağımlılık karşıtı projeleri ve İçişleri Bakanlığı’nın bilinçlendirme çalışmaları bu çabanın temel taşlarını oluşturuyor. Ancak devletin çabaları tek başına yeterli değil. Ailenin çocuklarını yakından tanıması, onlarla güçlü iletişim kurması ve güvenli bir ortam sağlaması gerektiğini vurgulayan Coşkun, erken farkındalık ve doğru yaklaşımın bağımlılıkla mücadelede en güçlü silah olduğunu söylüyor. Toplumun da pasif değil aktif olması gerektiğini belirten Coşkun, sivil toplum kuruluşları, mahalleler, okullar ve iş yerlerinin gençleri koruyacak sosyal, kültürel ve sportif alternatifler sunması gerektiğini ifade ediyor.

UYUŞTURUCUYA KARŞI BİLİNÇ VE ÖNLEMLER

Coşkun, ailelerin dikkat etmesi gereken davranışsal, fiziksel ve psikolojik belirtileri şöyle sıralıyor: “Ani öfke patlamaları, içe kapanma, okul devamsızlığı, gözlerde kızarıklık, kilo değişimleri, uykusuzluk veya aşırı uyuma, gerçeklikten kopma, hayal görme, paranoya ve şüpheli maddelerle karşılaşma.”

Ailelerin suçlayıcı değil destekleyici bir yaklaşım benimsemesi, çocuklarla açık ve sevgi dolu iletişim kurması, gerektiğinde profesyonel yardım alması gerektiğini vurgulayan Coşkun, toplumun ve devletin ortak çabası ile gençlerin bu tehlikeden korunabileceğini söylüyor.

ORTAK SORUMLULUK

“Uyuşturucu, vatanımıza kasteden bir canavardır. Bu tehdide karşı sessiz kalmak, sadece bağımlılara değil, tüm topluma zarar verir” diyen Coşkun, gençleri korumak için devlet, aile ve toplumun el birliğiyle hareket etmesi gerektiğini belirtti. Coşkun’a göre, uyuşturucuya karşı sessizlik, geleceğe karşı işlenen en büyük ihanettir.

(Ordu Olay, 03.09.2025)

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN