Post image
Çocuğunuz odasında yalnız değil

 

Ercan DOLAPÇI

SON yıllarda çocuk yaştaki insanların suça bulaşmasında ve özellikle silahlı olaylara karışmasında dikkat çekici şekilde artış yaşanıyor. İzmir’deki polislerimize yönelik terör saldırısında da 16 yaşındaki bir çocuk kullanıldı ve bu olay internetteki tehlikeyi gözler önüne serdi. Kriminal Suçlar Uzmanı Emekli Emniyet Mensubu İsa Altun, cocuk suçlarındaki artışın alarm verdiğine dikkat çekerken İzmir olayıyla ilgili de, “DEAŞ gibi radikal örgütler, çocukları internet üzerinden devşiriyor. Kişilik bozukluğu yaşayan çocuklar, grup içinde yer edinebilmek için suça sürükleniyor” diye konuştu.

DEAŞ gibi radikal dinci örgütlerin ailevi sorunları ve sosyal uyumsuzluk yaşayan çocukları kullandığına işaret eden Altun, şunları söyledi:

“İzmir’deki olay ise hiç suç kaydı olamayan bir çocuk. Ama antisosyal kişilik bozukluğundan yararlanan örgütlerin varlığını unutmayalım. Kişilik bozukluğu yaşayan çocuklar toplumda yer edinebilmek İçin maalesef suça sürüklenmeleri çok kolay oluyor.

Bu tip çocuklarda ne aileye ne de topluma aidiyet duygusu oluşmuyor. Olaya bilimsel ve kriminal açıdan baktığımızda, terör örgütlerinin eleman temin etme yeri artık internet mecralarıdır. El Kaide’den tutun da DEAŞ gibi örgütler de sosyal medya, bilişim sistemleri ve Telegram gibi uygulamaları kullanıyor. Motosiklet ile işyeri tarayan, cinayet işleyen, uyuşturucu satan kuryelerin çoğu çocuk. Hnsızlık ve gasp olaylarında da aynı durum söz konusu.”

 

 

AİLELERE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR

Aileleri uyaran İsa Altun, şunları söyledi:

“Son günlerde çocuk suçlarında artış gözlemliyoruz. Geçen günlerde Ankara’da bir çocuğun bir çocuk çetesi tarafından öldürülmesinin ardından bir savcımızı da benzer şekilde kaybettik Medyaya yansıyan Ahmet Minguzzî cinayetine kadar, onlarca çocuğun bulaştığı suçlar gündemde yer tutuyor. Motosikletler üzerinden işlenen kurşunlama, yaralama ve cinayetlerin çoğunda çocuklar var.

Bahane olarak şehirleşme ya da sanayileşme gösterilse de çocuk suçluluğunda en büyük faktör yıkıcı ve bozuk ortamda yaşanan aile içi ilişkiler. Ailelere büyük iş düşüyor. Çocuklarını yakından takip etmeli ve onlarla daha fazla zaman geçirmeliler. Bağlarını koparmamalılar.

Adliyelerden ve gittiğim çocuk eğitim merkezlerinden birebir edindiğim notlarım ve izlenimlerim doğrultusunda belirtmem gerekirse, çocukların çetelere bulaşma yaşı 12 ile 14 yaşları arasında gerçekleşiyor.

Çocukların birçoğu ailesi ile aidiyet kuramayan ve aile içinde sorun yaşayan, şiddet gören ya da şiddete tanıklık etmiş çocuklar. Çocuğun gereksinimleri denilince korunma, barınma, eğitim vb. ihtiyaçları gelebilir. Bunlar elbette çocuğun temel ihtiyaçlarıdır, ancak ruhsal olarak aile içi yaşanan şiddet, umutsuzluk, psikolojik doyuma ulaşamama, sevgisizlik, yargılanma, duyarsızlık gibi olumsuz faktörler eklendiğinde çocukların suça ya da çetelere karışması hızlanmaktadır.

Çete onlar için bir prestij makamıdır. Çocuk kimlik ve kişilik sorunu yaşıyorsa çeteye katılması geç olmayacaktır. Okulda ders başarısızlığı, öğretmen ve ebeveyn tutumları, arkadaş uyumu olmaması da önemli bir etken. Heyecan yaşama duygusu için önce küçük cezalara bulaşan çocuklar gerekli cezayı alamadığında diğer cezalara kapı aralıyor.”

RAKAMLARLA SÜÇ ARTIŞLARI

TÜİK istatistiklerinden de örnekler veren Kriminal Suçlar Uzmanı İsa Altun, bu konuda şunları kaydetti:

“Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2023 yılında 537 bin 583 oldu. Bu olaylarda çocukların 242 bin 875’î mağdur olarak, 178 bin 834’ü suça sürüklenme sebebiyle (kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla), 84 bin 751’i bilgisine başvurma amacıyla, 15 bin 716’sı kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan) olması sebebiyle, 11 bin 179’u kabahat işlediği iddiasıyla, 4 bin 228’i ise bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.

Suça sürüklenme nedeni ile güvenlik birimine gelen veya getirilen çocukların yüzde 39,8’ine yaralama, yüzde 20,8’ine hırsızlık, yüzde 7,7’sine pasaport kanununa muhalefet, yüzde 4,9’una uyuşturucu veya uyancı madde kullanmak satmak veya sann almak, yüzde 4,0’ına ise tehdit suçlan isnat edildi.

Güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen 242 bin 875 çocuğun yüzde 89,7’sini suç mağduru, yüzde 10,2’sinî takibi gereken olay mağduru çocuklar oluşturdu. Güvenlik birimlerine suç mağduru olarak gelen veya getirilen 217 bin 915 çocuğun yüzde 61,3’ü yaralama, yüzde 11,8’i cinsel suçlar, yüzde 8,6’sı aile düzenine karşı suçlar, yüzde 4,4’ü tehdit, yüzde 13,9’u ise bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı mağdur oldu.”

(Aydınlık, 10.09.2025)

 

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN