Post image
İcra dosyasında rekor

 

Türkiye’de icra ve iflas dosyası sayısı 24,4 milyonu aşarak rekor seviyeye ulaştı. Yılın ilk 8 ayında dosya sayısındaki artış 2,1 milyonu buldu. Alınan paraların geri ödemesi olduğuna dikkat çeken uzmanlar, gelirden çok harcama yapılmasının intihar olduğunu dile getirdi.

Türkiye’de ekonomik sıkıntıların artmasıyla birlikte, hane halklarının ve şirketlerin nakit akışında yaşadığı zorluklar, icra ve iflas dosyası istatistiklerine de yansıdı. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, mahkemelerdeki icra ve iflas dosyalarının sayısı rekor seviyelere ulaştı.

Adalet Bakanlığı İcra İflas istatistiklerine göre, 20 Ağustos 2025 itibarıyla mahkemelerdeki icra ve iflas dosyası sayısı 24 milyon 441 bine ulaştı. Yılbaşından bu yana dosya sayısındaki artış 2 milyon 185 bin olurken, sadece Ağustos ayının ilk 20 gününde 232 bin 155 yeni dosya eklendi.

2022 yılında başlatılan bir uygulama kapsamında, 15 Ağustos 2022 öncesinde takibe alınmış 2 bin TL’nin altındaki alacak dosyaları silinmişti. Bu uygulama sonucunda, 2023 sonunda icra dosyası sayısı 21 milyon 308 bine gerilemişti. Ancak ekonomik rasyonel politikalara geçiş ve parasal sıkılaştırma adımlarıyla birlikte, dosya sayısındaki artış yeniden hız kazandı. 2024 sonunda 22 milyon 256 bine çıkan dosya sayısı, 2025’in ilk çeyreğinde 22 milyon 985 bine, ikinci çeyreğin sonunda ise 23 milyon 858 bine yükseldi. Bu yılın ilk yedi ayında yaşanan hızlı artış, ekonomik sıkıntıların derinleştiğini gözler önüne seriyor.

GELİR GİDER DENGESİZLİĞİ YÜKSEK: Alınan paraların geri ödemesi olduğuna dikkat çeken uzmanlar gelirden çok harcama yapılmasının intihar olduğunu dile getirdi. Uzmanlar, “Borçlanma akıl işidir ve iyi bir finansal değerlendirme ile öngörüyü gerektirir. Kredi borçtur, varsıl ve işini bilen insanlar kendilerine daha fazla para kazandıracak şeyler satın almak için borç alırlar. Yoksul insanlar ise zamanla onlara para kaybettiren şeyler satın almak için kredi kullanırlar. Satın aldığınız şey cebinize daha fazla para koymuyorsa, asla krediyle satın almayın. İşte fakir insanların anlamadığı şey bu. Borca girdiğiniz anda, özgürlüğünüzden vazgeçersiniz ve faiziyle birlikte borcunuzu geri ödeyene kadar kendinizi köleleştirirsiniz. Bu yüzden bankalar, size postayla ücretsiz kredi kartı gönderirler, taksitler halinde ödemenize izin verirler. Sizi ne kadar erken oyuna alırlarsa ve ödeme süresi ne kadar uzun olursa, o kadar çok sizin üzerinizden para kazanırlar. Nakit olarak bir şeyi satın alacak kadar paranız yoksa, sakın ola borca filan girmeyin, çünkü bunu karşılayamazsınız. Çünkü sizler sabit gelirlisiniz, aldığınız aylık ücretlerle hareket etmeniz gerekir. Kulağa ne kadar sert gelse de, aylık ödemeyi karşılayabilmeniz, ürünü karşılayabileceğiniz anlamına gelmez” uyarısında bulundu. EKONOMİ SERVİSİ

(Karar, 23.08.2025)

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN