Post image
Tam 100 yıl…

 

Birkaç gün sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı…

“23 Nisan”, 1921’de çıkarılan 23 Nisan’ın Milli Bayram Addine Dair Kanun ile Türkiye’nin ilk ulusal bayramı oldu…

Aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gün…

100 yıl önce eminiz ki TBMM açılırken, yeni Türkiye’nin temelleri atılırken hedefler büyüktü, amaç iyi, eğitimli, aydınlık bir nesil yetiştirmekti…

Ve 100 yıl sonra baktığımızda bugün Türkiye’de çocukların hali hiç de iç açıcı değil…

Artan yoksulluk, çalışmak zorunda kalan çocuklar ve pandemi nedeniyle online eğitimden pek çok çocuğun yararlanamaması da bu durumu açıkça gözler önüne seriyor…

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre; 2016 yılında 137 bin 415 çocuk Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) hizmetinden yararlanırken bu sayı 2019 yılında 198 bin 907’ye, 2020 yılında da 220 bin 022’ye yükselmiş bulunuyor… Bakanlık bu durumu; “ailesinin yanında bakımı sağlanamadığı için kurum bakımına alınma riski bulunan 220 bin çocuğa SED kapsamında destek verildi” ifadesiyle açıklıyor…

Pandeminin etkisiyle pek çok iş yerinin kapalı kalması ve işsizliğin arttığını da düşünün ki, bu sayı şimdilerde eminiz ki daha da yükselmiş bulunuyor.

Koruyucu aileye verilen çocukların sayısında da artış bulunuyor. Yine 2016 yılında 839 çocuk koruyucu aile hizmetinden yararlanırken bu sayı 2020’de bin 327’ye çıktı. Türkiye’de koruyucu aile hizmetinden yararlandırılan çocukların toplam sayısı 7 bin 869 olarak ifade ediliyor…

Ve suça sürüklenen çocuklar…

Her yıl sayıları artıyor…

Bugün rakamları tartışılır hale gelen TÜİK’in rakamlarında bile bu artış görülüyor…

Ki TÜİK, 2015 ve 2019 verilerini karşılaştırarak güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların istatistiklerini paylaştı. Bu istatistiklere göre, güvenlik birimlerine getirilen 511 bin 247 çocuğun yüzde 46.1’i mağdur oldu, yüzde 32.9’u suça sürüklendi (Yani bu rakamın 168 bin 200’ü). Çocukların yüzde 3.7’si yaralama, yüzde 25.6’sı hırsızlık, yüzde 8.1’i pasaport kanununa muhalefet, yüzde 6.9’u göçmen kaçakçılığı. Yüzde 4.6’sı uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak suçlarıyla adli makamlara getirildi.

Ve çocuklar, çocuklarımız…

Babalarının acımasızca gözlerinin önünde kadın cinayeti işlediği, yani annelerini öldürdüğü çocuklarımız…

Babası ya da bir yakının taciz ve tecavüzüne uğrayan çocuklarımız…

Çocuk gelin verilen ya da evliliğe zorlanan çocuklarımız…

Ahlak erozyonun akıl almaz boyutlara ulaştığı ülkemizde maalesef daha geçenlerde Uşak’ta 2 yaşındaki çocuk Yaşar Ercan’ın şiddet ve cinsel istismarına maruz kaldı. Uşak Eğitim Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Servisi’ne kaldırılan çocuk, 5 gün önce bu servisten çıkarıldı. Halen hastanede tedavisi sürüyor… Tutuklanan tecavüzcünün daha önce de istismar, hırsızlık ve yaralamadan birçok dosyası bulunuyormuş ve elini kolunu sallayarak geziyormuş… Çocukları korumak yerine, aflarla suçluların sokaklarda salınarak gezinmesine neden olanlar daha az mı suçlu sizce…

Bu olaydan bir gün önce de Kahramanmaraş’ta beş erkeğin 12 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunduğu haberi vardı gazetelerde…

İddiaya göre; Emrah Akkurt, Veysel Akkurt, Ali Dayı, Oğuzhan Kesen ve Ali Tutak isimli erkekler aynı mahallede ikamet eden N.A. isimli kız çocuğunu sistematik olarak tehdit edip uyuşturucu vererek yıllarca cinsel istismarda bulunmuş…

Olay, N.A.’nın intihar girişiminin ardından açığa çıkmış, N.A. devlet korumasına alınırken davaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da müdahil olmuş… Başlatılan soruşturma kapsamında istismar failleri Emrah Akkurt, Ali Dayı ve askerde olduğu öne sürülen Oğuzhan Kesen tutuklandı. Ali Tutak ise önce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı; ardından sosyal medyadan yükselen tepkiler nedeniyle tutuklandı. Emrah Akkurt’un kardeşi Veysel Akkurt ise aranıyor.

N.A.’ya yönelik istismar 7-8 yaşındayken başlamış…

Bu olaylar son zamanlarda öylesine çok ki… Ülkede utanma ve ahlak yok olmuş gibi…

Çalışan çocuklar, çalışırken hayatını kaybeden çocuklar da cabası…

İşte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı geride bırakırken çocuklarımızın hiç de azımsanmayacak bölümünün durumu maalesef bu…

Çocuklarımızın daha iyi koşullarda yaşaması, 23 Nisan’ları daha aydınlık günlerde kutlamaları dileğiyle…

 

 

 İyi haftalar

Umut Vakfı

 

Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.

SİZ DE YORUM YAZIN