Bir insan neden milletvekili olur?
Ülkesini korumak için mi, yoksa?
Dünyanın hali ortada…
Suriye’de, Gazze’de yaşananları izliyorsunuz…
Gazze’de çocuklar açlıktan ölüyor…
Güya yardımlar yapılıyor, yardımları almaya çalışanları uzun menzilli tüfeklerle öldürüyor Yahudiler…
Ülkemizin hali de ortada…
Ekonomimiz berbat halde… Ormanlarımız cayır cayır yanıyor… Görünen o ki, zeytinliklerimiz bu ülkeyi yönetenlerin umurunda bile değil… Köylerimiz, köylülerimiz de… Dağlarımız madencilere peşkeş çekiliyor…
Görüyorsunuz resmen “hayattan koparılan kadınların, genç kızların ülkesi” haline dönüştük…
Her gün bir ya da daha fazla kadın öldürülüyor… Hem de acımasızca…
Üniversiteli Ayşe olayında gördünüz işte; katili daha önce de bir kadını öldürmesine, uyuşturucu dahil pek çok suçu nedeniyle polislikten atılmasına rağmen Ayşe’yi öldürene kadar sanki muteber ve de görevde bir polismiş gibi meslektaşları onu koruyup, kollamış… Oysa Ayşe’nin kardeşinin çığlıklarına kulak verseler belki de yüzkarası adamın ikinci bir kadını öldürmesinin önüne geçebilirlerdi…
Maalesef bu vurdumduymazlık öylesine sirayet etmiş bulunuyor ki acımasız caniler; kadınları, genç kızları caniler hayattan koparıyor, yaşam haklarını ellerinden alıyorlar…
Ondan sonra birisi kuyuya bir taş atıyor; Cumhurbaşkanı, yardımcısı Alevi, Kürt olabilir, diye…
Bu ülkede Kürt cumhurbaşkanları seçildi… E Alevi cumhurbaşkanı adayı da oldu… Seçseydiniz ya…
Şimdi; sanki ülkenin hiçbir sorunu yokmuş, her gün kadınlar öldürülmüyormuş, ekonomi dibe vurmamış, ormanlar yanmıyormuş, ormanlık alanlar madencilere peşkeş çekilmiyormuş, suçlular sokaklarda gezerken, siyasiler, belediye başkanları, gençler, işadamları cezaevinde değilmiş, ev hapsinde değilmiş gibi bu konuyu tartışıyor, konuşuyor herkes…
Yani fasaryadan nameler…
Bu konuda söylenecek tek şey; “Yahu din, dil, ırk, ayrımcılık söylemleri neyin nesi şimdi? Siz seçiliyorsanız, o da seçilir, öbürü de… Önce sizler kendi kafanızın içindeki ayrımcılıkları yok edin…”
Bitti…
Ve “Gerçek konuları ötelemeyin” lütfen…
Türkiye’nin gerçeklerini yok saymayın…
Ülkemizi huzura erdirecek, insanımızın mutlu yaşayacağı konuları konuşun gazeteciler, yöneticiler, ülkeyi yönetenler…
Bakın; Kayseri’de araç parkı nedeniyle tartıştığı komşusu emekli öğretmen Şevki Tanrıkulu’nun (63) camide namaz kılarken arkasından yaklaşarak boğazını kesti 32 yaşındaki husumetlisi… Engel olmaya çalışanları da tehdit eden Y.Ş., yerde yatan Tanrıkulu’nu bıçaklamayı sürdürdü…
İşte Türkiye’de durum, insanların pek çoğunun geldiği psikoloji böyle…
Farkında değilseniz, uyarmak görevimiz…
Yani “adalet”, “kadın cinayetleri”, “aile içi şiddet”, “yakılan ormanlar”, “maden çıkarma uğruna yok edilen ormanlarımız, dağlarımız, sularımız” olmak üzere bu ülkede konuşulacak, üstü kapatılamayacak çok konu var sayın gazeteciler, bu ülkeyi yöneten ilgili ve ilgisizler…
Kısacası; ülkemizi, demokrasiyi korumak, hukuku bu ülkede yeniden üstün kılmak, hem de birlik ve bütünlüğüne ihanet etmeden korumak bu ülkeyi yönetenler başta olmak üzere her birimizin görevi…
İyi haftalar
Umut Vakfı – 22.07.2025
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN