Dört günlük Kurban Bayramı’nı Kobani’de yaşananlar, IŞİD terörü ve Türkiye genelinde pek çok kentte yaşanan olaylar, 19 ölü, 100 dolayında yaralı, ardından gelen gözaltılar ve 6 il’de sokağa çıkma yasağı ilan edilmesiyle geride bıraktık.
Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan habere göre, ABD eski Savunma Bakanı Panetta, “IŞİD’le mücadelenin 30 yıl süreceğini” söyledi!..
Görünen o ki; Afganistan’ın Taliban’ından sonra Ortadoğu’nun da IŞİD’i oluşturuldu ve uzunca bir süre de bu sorun hayatımızda var olmaya devam edecek. Yani Türkiye ve Ortadoğu yeni gelişmelere gebe…
Böylesine bir kaos içerisinde Kurban Bayramı’nı kutladık. Sevdiklerimizle, dostlarımızla bir araya geldik. Tabii ki Kurban Bayramı’nda Türkiye kan gölüydü. Sadece kesilen kurbanlıklar nedeniyle değil. Bayram tatili sadece 4 gün de olsa, pek çok insan memleketine ya da tatil yörelerine gidip-gelmek için yollardaydı. Bayramda trafik kazalarında 53 kişi öldü 296 kişi de yaralandı.
Yine maalesef bu kısacık bayram süresinde bireysel silahlar susmadı. Bireysel silahlarla işlenen cinayetler, intiharlar, maganda kurşunları adeta trafik kazalarıyla yarıştı.
Yerel ve ulusal basında çıkan haberlerden derlediğimiz bilgilere göre, arife günü dahil bayram boyunca meydana gelen 42 olayda 41 kişi öldürüldü, 17 kişi de yaralandı. Bu olayların yüzde 72’sinde tüfek, tabanca gibi ateşli silahlar, yüzde 28’in de ise bıçak kullanıldı.
Eylül ayında sadece silahlarla toplam 30 kadın cinayetinde 33 kişi ölmüş, 19 kişi de yaralanmıştı. Ölenlerden 6’sı eşini ya da aile bireylerini öldürdükten sonra intihar eden erkeklerdi. Eşini öldürdükten sonra intihar etmek isteyen bir koca ise yaralı kurtulmuştu.
Dört günlük Kurban Bayramı’nda da kadına şiddet ve kadın cinayetleri durmadı. Kocaeli, Zonguldak ve Ankara’da üç kadın cinayeti işlendi. Aslında kadın cinayetleri daha da fazlaydı. Kayseri’de Arife günü 26 yaşındaki Zehra Doğmuş kendisine tokat attığını öne sürdüğü 59 yaşındaki annesi Miyase Doğmuş’u bıçaklayarak öldürdü. Yine Arife günü Konya’da yangın ihbarı yapılan bir evde bir anneyle, elleri-ayakları bağlanmış 11 yaşındaki ikizleri ölü bulunurken İzmir’in Ödemiş ilçesinde oturan 4 çocuk annesi Şerbet Güler’de (37) yıllardır eşinden gördüğü şiddete dayanamayıp arife gecesi kendisini astı. Yine İzmir Karşıyaka’da 30 yaşlarında bir kadın bayramın ikinci günü denize atlayarak intihar etti. Dayak yiyen karısının terk ettiği şizofren bir babanın kurbanı ise Antalya Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kalan 13 yaşındaki oğluydu. Yetiştirme yurdundan aldığı oğlunu 2 gün gezdiren baba bayramın ikinci günü tüfekle göğsünden ve karnından vurarak öldürdü.
Bireysel silahlarla işlenen cinayetler açısından 24 kentte “kanlı kurban” yaşandı. Kurban Bayramı’nda en çok olay olan il, beş olayla Samsun olarak dikkat çekti. Onu dörder olayla Kayseri ve Çorum izledi. Basına yansıyan haberlere göre İstanbul, Ankara ve Antalya’da da üçer olay meydana geldi. İki cinayet olayının yaşandığı Adana’da 12 yaşında bir kız çocuğunun evlerinin önündeki çardağa kendisini asması elem verdi.
Samsun’da bayramda peş peşe cinayetler işlendi. İnsanlar bayram namazı çıkışında bile arazi kavgası yaptılar. Salıpazarı ilçesinde 60 yaşındaki Basri Top, tüfekle, bayram namazı çıkışında karşılaştığı amcasının oğlu Şefik Top’u (65) öldürdü, oğlu Resul Top (36) ile torunu Emrullah Top’u (18) yaraladı. Samsun’da 18 yaşındaki Kürşat Bayar ise alacak verecek yüzünden tartıştığı iki çocuk babası inşaat işçisi Davut Aydın’ı (35) ruhsatsız silahıyla öldürdü. Gözaltına alınan Bayar’ın, adliyeye sevk edilirken “Biz de kurban kestik” diye bağırması etraftaki insanların kanını dondurdu…
Evdeki tüfek çocuk katili!
İnanılmaz, ama kısacık bayram tatilinde, tabiri caizse “eşek şakası” sonucu, maganda kurşunuyla ve evde uluorta bırakılan tüfeklerle de, ikisi çocuk beş kişi öldü. Eşek şakası, çünkü Kırıkkale’nin Bahşili ilçesinde düğün sonrası evde otururken silahla şakalaşma iki bacanaktan birinin ölümüyle sonuçlandı. Tabii ki silah yine ruhsatsızdı. Eşek şakası, çünkü Aksaray’ın Eskil ilçesine bağlı Böğet köyünde pikniğe giden gençler silahla fotoğraf çektirmek istedi. Silahın boş olduğunu zanneden Harun Adlar (22) şaka yapmak için tetiğe bastı ve önünde duran ve arkası dönük olan arkadaşı Ahmet Özkan’ı (25) ensesinden vurdu…
Samsun maganda kurşununu da es geçmedi. Tam anlamıyla bir maganda cinayeti işlendi Samsun’da bayramın üçüncü günü düzenlenen kına gecesinde evin içinden tabancayla ateş edildi. Kına gecesine katılan 73 yaşındaki Mehmet Çetin, kalbine isabet eden kurşunla öldü. İki kişi gözaltına alındı.
Kanlı Kurban Bayramı’nın büyüklerin sorumsuzluğunun sonucu küçük kurbanları da vardı. Antalya’nın Manavgat ilçesi Örenşehir Mahallesi’nde bayram ziyareti için gittikleri akraba evinde kapının arkasındaki tüfeği alarak oynayan 8 yaşındaki abi, 7 yaşındaki kız kardeşini kazayla başından vurdu. Bu olaydan hemen bir gün sonra yani bayramın son günü de Şırnak’ın İdil ilçesi Elican mezrasında 11 yaşındaki Umut Tekmenay evde babasına ait av tüfeğini kurcalarken kendisini vurdu. Ve küçük Umut da evdeki silahın kurbanı oldu… Antalya’nın Konyaaltı İlçesi’nde de bayramdan önce tüfekle oynayan 10 yaşındaki çocuk komşularının 8 yaşındaki çocuğunu öldürmüştü…
Görüldüğü gibi pek çok evde tüfekler ulu orta duvarları süslüyor. Ya da içi dolu tüfekler çocukların rahatlıkla erişebilecekleri yerlere bırakılıyor. Ve bu yüzden adına “kaza” deyip acılarımızı hafifletmeye çalıştığımız cinayetler yaşanıyor. Bir çocuğumuz ya da büyüğümüzün ölümüyle sonuçlanan büyüklerin tedbirsizliği sonucu meydana gelen bu gibi olaylarda küçücük çocuklarımız “katil” oluyor… Asıl suçlu tüfekle oynayıp, kardeşini, annesini, anneannesini öldüren çocuk mu? Yoksa çoğunun ruhsatı bile bulunmayan silahı evde ortalıkta bırakan büyükler mi? Evlerinde silah, tüfek bulunanların bu tür acı olayların yaşanmaması için kendilerini sorgulamaları, Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak’ın deyimiyle de, “silahları hapsetmeleri” gerekmez mi?
Uyuşturucu çeteleri de bayramda iş başındaydı. Gülsuyu’nda uyuşturucu satıcısı olduğu ileri sürülen Ercan T. “uyuşturucu satma buralarda” diyen İsmail ve Mesut Doğan kardeşlere kurşun yağdırdı. İsmail Doğan (41) öldü, Mesut Doğan (39) ağır yaralandı…
Böylesine kanlı cinayetlerin yaşanmaması için tüm kentlerin mülkü amirlerine büyük iş düşüyor. Haydi gelin tüm kentlerde silahsızlanma kampanyaları düzenleyin, halkı aydınlatın, bilinçlendirin ki, cinayetler, olaylar azalsın…
İyi haftalar
Umut Vakfı
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN