Gezi eylemlerine katıldıkları için haklarında dava açılan ve beraat eden üç çocukla ilgili Ankara 4. Çocuk Mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, devlet kurumlarına yönelik ders niteliğinde ifadelere yer verildi.
1 Haziran’da Ankara’da Gezi Parkı eylemlerine destek amacıyla yapılan gösteride 6 çocuk gözaltına alındı. Gözaltına alınan çocuklardan D.T, O.A, A. E. Ö. hakkında ‘Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama’ suçundan dava açıldı.
Davaya bakan Ankara 4. Çocuk Mahkemesi, üç çocuğun beraatına karar verdi. Gerekçeli kararda, yakalanan çocuklardan D.T’nin başında deniz gözlüğü, boynunda bez parçası, A.E.Ö’nün gözünde deniz gözlüğü bulunduğu, O.A’nın da sadece eylemci grubun içinde yer aldığı belirtildi. Çocuklar için ‘suça sürüklenen çocuk’ tanımı yapılırken şüphelilerin suçlamaları kabul etmediğinin altı çizildi.
DELİL YOK, SUÇ YOK
Kararda tüm dosya incelendiğinde suça sürüklenen çocukların izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşüne kasıtlı ve planlı katıldıklarına dair cezalandırmaları için yeterli ve kesin delil olmadığına işaret edilerek, şöyle denildi:
“Aksi düşünülse dahi amaçlarının güncel bir sorun nedeni ile kamuoyunun dikkatini çekmek olduğu, şiddet içermeyen toplantı ve gösteri özgürlüğünün kullanılmasının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da dikkate alındığında başlı başına suç oluşturmayacağı, kamu erklerinin de belirli oranda hoşgörü göstermesinin ve toplumun da buna katlanmasının gerektiği hususları göz önüne alındığında, unsurları oluşmayan suçtan, suça sürüklenen çocukların ayrı ayrı beraatına karar verilmiştir.”
Kararda çocukların mahkemede yaptığı savunmalara da yer verildi. O.A, 10. sınıf öğrencisi olduğunu, olay günü fotoğraf çekmek için Kızılay’a geldiğini belirterek “Güvenpark’taki heykelin etrafında fotoğraf çekmeye devam ederken üç ya da dört tane sivil polis gelerek gözaltına aldı” dedi.
A.E.Ö. de 11. sınıf öğrencisi olduğunu, miting alanında fotoğraf çekmeye çalıştıklarını, gazdan dolayı gözleri yandığı için tedbir amaçlı olarak evden deniz gözlüğü getirdiğini belirtti.
O.A. da 11. sınıf öğrencisi olduğunu, anne ve babasıyla buluşmak için için Kızılay’a geldiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Kızılay’da AVM’nin önünde beklerken gösteri yapan gruba polis müdahale etti. Göstericiler de bulunduğum tarafa doğru kaçmaya başladı. O esnada polis bir kez daha biber gazı attı. Gazdan etkilendim ve duvarın dibine oturdum. O sırada anne ve babamı kaybettim. Daha sonra gözaltına alındım. Deniz gözlüğünü ise gazdan etkilenmemek için Kızılay’da bir satıcıdan aldım.”
MESUT HASAN BENLİ
(radikal.com.tr, 19 Aralık 2013)
Bu Yazıya Hiç Yorum Yapılmadı.
SİZ DE YORUM YAZIN